Cumhuriyet Hafta Sonu/2 Eylül 2006

Nouvelle Vague’u hiç tanımıyor olsaydım bile, benim böyle bir listeyi görüp es geçmem mümkün olmazdı. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi albümde “The Killing Moon”u görürsem o albümü tereddüt etmeden alırım. Çünkü nasıl yorumlanmış diye merak ederim. Eh, benim kadar şarkı takıntınız yoksa bile, albümde yer alan şarkı listesinin çok iyi olduğunu kabul etmeniz gerek.

Geçtiğimiz yıl İstanbul’da Babylon sahnesinde bir konser veren Nouvelle Vague, eminim müzikle yakından ilgilenenlerin dikkatinden kaçmamıştır. Eğer şu ana kadar onları duymadıysanız, “Bande A Part”ı dinlemenizi öneririm. Özellikle buğulu seslerin söylediği Fransız şansonlarının cazibesine kapılarak dış dünyadan bir süre için sıyrılıp başka yerlere gitmek istiyorsanız… Biraz melankoli, biraz hayal, biraz sinema… Hepsi “Bande A Part”ta.
Albümün ismi tanıdık mı geliyor kulağınıza? Haklısınız. Fransız yeni dalgasının müstesna ismi, yönetmen Jean-Luc Godard’ın 1964 tarihli ünlü filminin adıydı bu. Ne diyordu Godard filmin açışında; “İşte benim hikayem burada başlıyor!”. Nouvelle Vague da bu albümün her bir şarkısında ayrı bir hikaye anlatıyor. Visage’ın 1981 tarihli hiti “Fade To Grey”i şöyle açıklıyor Marc Collin: “Aklımda belli bir sahne vardı: Gözleri görmeyen genç bir kız Paris metrosunun içinde akordeon çalarak ‘Fade To Grey’i söylüyor ama kimse ona ilgi göstermiyor… Bu kulağımız için sinemadır.”
MOBY- DEBBIE HARRY İŞBİRLİĞİ

Müzikseverler bu yaz Manhattan’da gerçekleşen bu ilginç işbirliğinin sonucunu görmek için şarkının single olarak yayımlanacağı 23 Ekim tarihine kadar beklemek zorunda. Moby’nin bu ilk best of albümünde, sanatçının “Go”, “Why Does My Heart Feel So Bad?”, “Porcelain”, “In My Heart”, “Natural Blues”, “Lift Me Up”, “James Bond Theme” ve “Feeling So Real” gibi artık klasikleşmiş şarkılarının da aralarında olduğu toplam 15 şarkı yer alacak. Albümün Fransa’da yayınlanacak versiyonunda ise bir başka yenilik var. Moby, “Slipping Away” adlı şarkısında Fransızların Madonna’sı denilen Mylene Farmer ile düet yapmış.
Elbette, “Albümde şu da olsaydı keşke,” dediğim şarkılar da var ama best of albümlerin zorluğu da şarkıların seçimi olsa gerek; hele bu Moby gibi eklektik müzik anlayışıyla sayısız güzel şarkı bestelemiş bir müzisyenin albümüyse... Bugüne kadar Moby ne yayımladıysa hepsini dinledim, fakat bana onun en iyilerini 15 şarkılık bir albümde topla deseler, herhalde epeyce zorlanır, hangi şarkıları eleyeceğime karar veremezdim. Bu albüm, radyolarda ve televizyonlarda sıkça çalınan daha popüler olan şarkılara yer veriyor gözükse de, ünlü müzisyeni yeni dinlemeye başlayacaklar için oldukça iyi bir karışım sunuyor.
Yazıyı bitirmeden bir heyecan verici haber daha: Moby’nin ilk single’ı için çektiği video klipte başrolde disko kıyafetleri giymiş chihuaha cinsi bir köpek rol alıyor! Bunun yanı sıra, videoda oldukça ilgi çekici başka görüntüler de yer alacak. O da sürpriz olsun.