© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet Hafta Sonu/9 Haziran 2007
Seçim nedeniyle 23 Temmuz’a kadar tatile çıkamadığınız için mutsuzsanız, bence yakınmadan önce iyi düşünün. Çünkü Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerinden biri yapılıyor ve vatandaş olarak üzerimize düşen önemli bir görev var. Gün, ertelenen tatiller için yakınma günü değil. Ayrıca, İstanbulluların kentte kaldıkları için sevinmeleri gerek. Bu yaz, birbiri ardına gerçekleştirilecek festivallerle çok renkli geçecek. Bu festivallerden birisi de, 15-17 Haziran tarihleri arasında Parkorman’daki Efes Pilsen One Love. Bu yıl 6.’sı düzenlenen festivalin yine birçok ilginç konuğu var, ama ben bugün iki büyük grup üzerinde durmak istiyorum.
BÜYÜLEYİCİ UNDERWORLD PERFORMANSI
Festivalin birinci günü ana sahnede elektronik dans müziğinin dönüm noktalarından biri olarak değerlendirilen Underworld yer alacak. Karl Hyde ve Rick Smith’ten oluşan ikili, özellikle Danny Boyle’un kült filmi “Trainspotting”in son sahnesinde kullanılan ve daha sonra soundtrack albümünde yer alan 90’lı yılların en başarılı şarkılarından “Born Slippy. NUXX” ile dikkatleri çekti. Kent kültürünü çarpıcı bir şekilde yansıtan bu şarkı, hem filmin gördüğü ilginin etkisiyle, hem de muhteşem video klibiyle büyük bir başarı kazandı ve rave kültürünü 2000’li yıllara taşıdı.
Underworld’ü yurtdışında birkaç kez izleme fırsatı buldum. Bana, grubun konserini tek bir sözcükle tanımla derseniz, “Pearl’s Girl” adlı şarkıda dakikalarca tekrarlanan o sözcüğü söylerim: “Crazy”; yani tek kelimeyle çılgınca. Bugün 50 yaşında olan Karl Hyde’ın o ufacık siluetiyle bir yandan şarkı söylerken, diğer yandan da kendine özgü dansıyla sahnede yarattığı dinamizme ve miks masasının başından bir an bile ayrılmayan ses cambazı Rick Smith’in etkileyici performansına ancak şapka çıkarabilirim.
Elektronik müzik dünyası Underworld’e gerçekten çok şey borçlu. Birincisi, grup, “Elektronik müziğin konseri olmaz” diyenlere rock konserlerini aratmayan görkemli sahne şovlarıyla yanıt verdi. İkincisi, elektronik müziğin melodik olabileceğini en iyi şekilde kanıtladı. House, trance, ambient, techno gibi farklı formlarda müzik yapan ikilinin profesyonelliği, Danny Boyle’un bilim-kurgu türündeki son filmi “Sunshine”da bir kez daha ortaya çıktı. Underworld’ün imzasını taşıyan müziklerin filmin yarattığı etkiye katkısı çok büyük. Üçüncüsü, şarkılarında müzik kadar sözlere de önem vererek elektronik dans müziğinde farklılık yarattı.
Elektronik müziği seviyorsanız, bu konser kaçmaz. Ama bence, elektronik müziğin sadece bilgisayar tuşlarına basmak olduğunu düşünüyorsanız, bu konsere özellikle gitmelisiniz; yanıldığınızı göreceksiniz.
İLK BEYAZ HIP-HOP GRUBU: THE BEASTIE BOYS
Efes Pilsen One Love 6’nın son gününde, dünyanın en önemli hip-hop/punk gruplarından The Beastie Boys sahne alacak. Bugüne kadar 20 milyondan fazla albümü satılan, “Fight For Your Right”, “Sabotage”, “Intergalactic”, “Ch-Check It Out” gibi hitleriyle kitleleri ayağa kaldıran grup, yeni albümlerinin dünya turnesi kapsamında ülkemize geliyor. Yeni albümlerinin tamamen enstrümantal ve rock ağırlıklı olması, konseri daha da ilginç kılıyor. Şarkılarında popüler kültüre yaptıkları dikkat çekici referanslarla tanınan grup, siyahların egemenliğindeki hip-hop dünyasında ünlenmesine karşın, üç elemanı da beyaz ve hepsi üst orta sınıftan ailelerden geliyorlar. The Beastie Boys’un önemi, Reagan’ın neo-liberal politikalarının Amerika’yı altüst ettiği yıllarda siyah karşı kültürden yana tavır koyarak, ülkede değişime öncülük etmesinden geliyor.
The Beastie Boys elemanları konserlerinde öylesine enerjikler ki, onların heyecanı izleyiciye de aynen geçiyor. Grubu, 2003 yılında New Jersey’deki ünlü Giants Stadium’da yapılan The Field Day adlı festivalde izledim. Aslında New York’ta yapılması planlanan festival, son anda çıkan bir aksaklık nedeniyle New Jersey’e taşınmıştı. Radiohead, Underworld, Blur, Beck ve Spiritualized’ın da aralarında bulunduğu birçok grup ve sanatçı, yaşanan bu olumsuzluğa ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmura karşın festivale katılırken, bazı sanatçılar vazgeçmişti. Soğuktan titreyip sırılsıklam ıslanan binlerce insanı ısıtan gruplardan birisi de The Beastie Boys olmuştu. Hani bazı gruplar vardır, konserlerinde herkesten çok kendileri eğlenirler, The Beastie Boys da onlardan birisi. Onlar sahnedeyken yağmur da yağsa, biraz üşüseniz de, neşenizi kaybetmeniz pek olanaklı değil. Sıcak bir günde, Parkorman’da çok daha eğlenceli bir konser olacağından kuşkum yok!