© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet Hafta Sonu/ 19 Ocak 2008
Gorillaz cephesinde neler oluyor diye merak ederken “D-Sides” adlı iki CD’lik yeni albümleri ile karşılaştık. Gorillaz’ı tanıyan tanıyor ama hiç duymamış olanlar için anlatmak istersek, müzik tarihinin ilk sanal elektronik rock grubu diyebiliriz. Geçtiğimiz yıl bu ilginç gruptan üzücü bir haber aldık. D-Sides’dan sonra yeni bir stüdyo albümü yayımlamayacaklarını, sadece grubun yaratım sürecini anlatan “Bananaz” adlı bir belgesel film yaparak Gorillaz macerasına son noktayı koyacaklarını duyurdular.
EN BAŞARILI SANAL MÜZİK GRUBU
Guinness Rekorlar Kitabı’na göre “En Başarılı Sanal Müzik Grubu” ünvanını hala elinde bulunduran grubun, 2001 yılında çıkan ilk albümü “Gorillaz”, tüm dünyada 7 milyondan fazla satarak büyük ilgi gördü. Britpop’un ünlü grubu Blur’un vokalisti Damon Albarn ve Tank Girl adlı komedi kitabının yaratıcısı Jamie Hewlett’in birlikte kurdukları grup, alternatif rock, hip-hop, elektronika ve trip-hop türlerini karıştırarak kendilerine özgü bir sound oluşturdu. Grubun temelde iki yaratıcısı var, ama aslında Gorillaz projesinde 50’den fazla müzisyen ve prodüktörün görev aldığı biliniyor. Medyada yer alan haberlerde ise, grubun 2D, Noodle, Russel ve Murdoc adlı 4 üyesi olduğu belirtiliyor, fakat bunların hepsini de birer animasyon karakter olarak görüyoruz.
Gerçekten müzik dünyasının en yaratıcı projelerinden biriydi Gorillaz. 2001 yılında New York’taki konserlerini izleme olanağı bulmuştum. Yaklaşık iki saat boyunca sahneye indirilen elektronik perde üzerinde bu üç boyutlu animasyon karakterlerin verdiği konseri izlemiş ve sahne gerisindeki gerçek müzisyenleri görmemiştik. Konserin sonunda Damon Albarn, perde arkasından çıkıp selam verdiğinde herkes gibi ben de şaşkınlık içindeydim.
ÇİN’DEN NEW YORK’A, LONDRA’DAN İZLANDA’YA; İLGİNÇ BİR KARIŞIM
Gorillaz hakkındaki bu kısa bilgiden sonra gelelim D-Sides ile ilgili ayrıntılara…
İlk CD, grubun daha önce “Demon Days” adlı albümünden çıkan single’larda yer alan B-Side kayıtları ile şarkıların daha önce yayımlanmamış demo kayıtlarından oluşuyor. İkinci CD’de ise, yine bu albümdeki şarkıların DFA, Junior Sanchez ve Hot Chip gibi günümüz elektronik müzik dünyasının başarılı isimleri tarafından yapılan çeşitli remiksleri var. Grup, daha önce ilk albümleri “Gorillaz”ın ardından 2002 yılında aynı türde “ G-Sides” adlı bir toplama albüm yayımlamıştı; D-Sides’ı da yine bu türde bir çalışma olarak değerlendirmek gerekiyor.
Gorillaz’ın bu albümü, oldukça eklektik bir tarzda başlayıp sona eriyor. “Demon Days” gibi listeleri alt üst edecek bir albüm değil ama dikkat çekici çalışmalar da yok değil. Örneğin “People” adlı şarkı, Gorillaz’ın birkaç yıl önceki hit şarkısı “Dare”in bir tür funk versiyonu. Sitar sesleriyle bizi Uzakdoğu’ya doğru seyahate çıkaran “Hong Kong”, albümün en keyifli şarkılarından birisi. Bu şarkı, daha önce savaş kurbanı çocuklara yardım amacıyla kurulan War Child (Savaş Çocuğu) adlı uluslararası kuruluşa destek için yapılan ortak albümde yer almıştı.
Sugarcubes’dan Einar Örn ile birlikte kaydedilen “Stop the Dams” ise, İzlanda müziğinden esintiler taşıyor. Bunların dışında anılmaya değer bir diğer şarkı, daha önce internet üzerinden yayımlanan “We Are Happy Landfill”. Adına uygun olarak neşeli bir müziği olsa da, aslında şarkı, silahlardan, gözleri kör eden yalanlardan söz ediyor.
Albümdeki remiks CD’si ise, daha çok Gorillaz’ın sıkı hayranlarına ve elektronik müzikle ilgilenenlere yönelik. Bu gruplardan birisine dahilseniz, özellikle “Feel Good Inc.” adlı şarkının Stanton Warrior Remiksi’ni özellikle dinlemenizi öneririm. Gorillaz’ın New York’lu hip-hop grubu De La Soul ile işbirliği yaptığı bu şarkı, 2006 yılı Grammy ödüllerinde “En İyi Pop Vokal İşbirliği” dalında ödül kazanmıştı. Çin enstrümanlarıyla renklendirilen, Mandarin dilinde rap dinlemek ister misiniz? Evet diyorsanız, “Dirty Harry”nin Chinese New York Remiksi’ni kaçırmayın.
Keşke Gorillaz’dan bugünlerde bir açıklama daha gelse ve deseler ki, “Biz başka albüm yapmayacağız derken şaka yapmıştık. Yeni albüm için stüdyoya girdik bile!”. Grubun müziğini D-Sides albümü ile ilk kez dinleyenler, belki buna katılmayabilirler ama Gorillaz’ı 1998 yılından bu yana izleyenlerin benimle aynı görüşte olduklarını biliyorum. Kim bilir, belki de yakında ikinci sanal müzik grubumuz kurulur… Bu da tesellimiz.