© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet Hafta Sonu/ 18 Temmuz 2009
“Hayat, müziğin ticari getirisi konusunda endişelenmek için çok kısa...” Bu cümleyi söyleyen Moby...
Bunu ondan duymak oldukça şaşırtıcı. Çünkü o, müzik tarihine her şarkısı reklam sektörü için lisanslanan ilk albüm olarak geçen "Play"i yaratan sanatçı...
Son 10 yıldır da, şarkılarının reklamlarda kullanılmasına hep izin verdi Moby. Bu konuda eleştirildiğinde ise, bunu müziğinin daha çok insana ulaşması için yaptığını söylüyordu.
Aslında başarının, satış miktarı ya da kazanılan parayla ölçüldüğü günümüzde, oyunu kuralına göre oynuyordu. Ama artık, gerçek başarının yalnızca “Top Ten” listelerinde yer almak olmadığını kavramış görünüyor. Bunu sağlayan kişi ise, film yönetmeni David Lynch.
Ünlü yönetmenin yaptığı bir konuşmadan etkilenmiş Moby. O konuşmada, Lynch, yaratıcılığın üzerindeki piyasa baskısı kaldırıldığında daha iyi sonuç alınacağını anlatıyormuş.
Bunun üzerine Moby, kendi duymak istediği müziği yapmak üzere kendi sahip olduğu stüdyoya girmiş. Tamamen DIY (Do It Yourself- Kendin Yap) mantığı ile yarattığı “Wait for Me” adlı bu albümde, yine bütün müzikler, şarkı sözleri ve prodüksiyon kendisine ait.
Geçmişte işbirliği yaptığı büyük isimler yerine, bu defa fazla tanınmayan müzisyenlerle çalışmış ve albümü, büyük bir plak şirketi yerine, kendi sahip olduğu “The Little Idiot” adlı şirketten çıkarmış.
Sonuçta ortaya çıkan, bana göre, Moby’nin son 10 yılda yaptığı en başarılı albümdür.
Atmosferik ve Melankolik
“Wait for Me”, Moby'nin bir önceki albümü “Last Night”tan çok farklı. O geceyarısında çalınacak enerjik bir disko albümüyken, “Wait for Me”, bir pazar sabahı evde muhtemelen yalnız dinlemek isteyeceğiniz kadar melankolik...
Kimilerine fazla hüzünlü gelebilir; ama bu albümün güzel olmasını engelleyici bir faktör değil. Hatta albümde bilerek dokunulmadan bırakılan ufak kusurlar da buna engel değil.
Çünkü büyük ticari stüdyolarda yaratılan mükemmel bir sound yerine, ufak bir stüdyoda hataları da içinde barındıran bir albüm yapmak istemiş Moby.
Burada akla hemen ambient müziğin yaratıcısı, Brian Eno’nun 1975’te yayımladığı “Oblique Strategies” (Dolaylı Stratejiler) geliyor. Eno’nun sanatçı Peter Schmidt ile geliştirdiği bu kült strateji, sorunlara farklı yaklaşımlar getiren kartlardan oluşuyordu. Her bir kartın üzerinde bir cümle yazılıydı ve onlardan birinde de, “Hatayı gizli bir hedef gibi kabul et,” diyordu. Moby, belli ki Eno’nun izinden gitmiş.
Albümden yayımlanan ilk single’ın adı, “Shot in the Back of the Head”. Burada ima edilen “kafa arkasından vurulma” durumu, radyolarda çalınmayacak enstrümantal bir şarkıyı ilk single olarak yayımlamayı anlatıyor olsa gerek...
Moby, böyle bir seçim yaparak, piyasa koşulları açısından kendi kendisini vurmuş sayılsa bile, aynı zamanda bu olağanüstü güzel müzikle de dinleyiciyi tam kalbinden vuruyor.
David Lynch, bu şarkı için siyah-beyaz animasyonlarla özel bir video yaptı. İnternette bulup izlerseniz, şarkının deneyselliğine ayrı bir boyut eklendiğini göreceksiniz.
Tarifsiz Bir Duygusal Yolculuk
İkinci single “Pale Horses” ise, uzun zamandır dinlediğim en güzel şarkı. Amelia Zirin Brown adlı müzisyenin yorumladığı şarkı, Moby’nin muhteşem sesler bulma konusundaki yeteneğini bir kez daha kanıtlıyor.
Amelia, New York’ta Lady Rizzo takma adıyla tanınan burlesk yıldızından başkası değil. Ben kendisini birkaç kez sahnede gördüm. “Pale Horses”taki o hüzünlü sesin, şovlarında herkesi gülmekten kırıp geçiren Lady Rizzo’ya ait olduğunu öğrenince de inanamadım...
16 parçanın yer aldığı albümde, 9 şarkı enstrümantal ve geriye kalanların sadece birinde, “Mistake” adlı şarkıda Moby vokalleri üstlenmiş. Post-punk döneminin synthesizer soundu ile yaratılan duygu yüklü şarkılarını seviyorsanız, bu sizin favoriniz olabilir. Özellikle Echo and the Bunnymen, Joy Division ve David Bowie’yi sevenler için...
Albümde öne çıkan bir diğer parça, “A Seated Night”. Buradaki esin kaynağı, Haiti kilise korosunun şarkıları... New York’ta bindiği bir takside, Haitili bir şoförün dinlediği müziğin güzelliğine kapılmış Moby.
Albümde daha sözü edilecek çok şarkı var ama hepsi bu yazıya sığmaz. En iyisi siz, Moby’nin dediğini yapın. Onun dinleyicilerden tek istediği, albümü bir kez de olsa, baştan sona bir bütün olarak dinlemeleri. Çünkü bu yöntemle dinlenildiğinde, insanı tarifsiz bir duygusal yolculuğa çıkarıyor “Wait for Me”...
Herkese iyi yolculuklar...