25 Ekim 2009 Pazar

Okuyucu İstekleri


By on 00:50:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet Hafta Sonu/ 24 Ekim 2009

Bu yazının içeriğini, okuyuculardan aldığım e-postalar oluşturdu. Zaman zaman yeni çıkan albümleri sorup, “Neden onu da yazmıyorsunuz?”, “Neden bu albümden hiç söz etmiyorsunuz?” diyorlar.

Öncelikle şunu söylemeliyim; o kadar çok albüm yayınlanıyor ki, hepsini yazmak olanaklı değil. Ancak aralarından ihmal edemeyeceklerimi seçiyorum. Ama bu hafta, okuyucuların sorduğu albümleri yazdım.

PETE YORN & SCARLETT JOHANSSON- BREAK UP

Pete Yorn, bu albüm projesine Scarlett Johansson'ı katmakla hata etmiş. Çünkü Scarlett'in iyi bir sesi yok ve şarkı söyleyemiyor. Tom Waits şarkılarını seslendirdiği albüm bir felaketti zaten, ama nedendir bilmem ısrarla müzik çalışmalarına devam edeceğini söylüyor. Güzel olan her oyuncunun müzisyen de olabileceği fikrine nasıl varıldı bilmiyorum...

Pete Yorn, şarkılarını yazarken, aklında, Serge Gainsbourg ile Bridget Bardot'ya benzer bir ikili yaratmak varmış. Düşünmüş kim Bridget Bardot olabilir diye... Ve sinemada onun yerine aday gösterilen Scarlett'i uygun bulmuş. İyi de film çekmiyorsunuz ki, albüm yapıyorsunuz...

Üstelik, Serge ile Bridget arasındaki özel ilişki, Scarlett ile Pete'in arkadaşlık ilişkisinden çok farklı olduğu için, bu albümdeki şarkılarda ruh da yok. Ama albümün iTunes satış listelerinde ilk 10 arasında olmasına bakılırsa, Yorn'un pek de fena bir pazarlama taktiği izlemediğini söylemek mümkün. Scarlet çok ünlü ya, medyada çok haberi çıkıyor.

Keşke, şarkı söylemeyi bilen iyi bir ses bulup, onunla ikili oluştursaydı Pete Yorn... O zaman en azından ortalama bir pop albümü olurdu...

IMOGEN HEAP-ELLIPSE

İngiliz şarkıcı/prodüktör Imogen Heap’in yeni albümü “Ellipse”, elektro pop türünü sevenler için iyi bir seçim olabilir. Aşk, ilişkiler, ayrılık ve doğa temalı şarkılarda, özenli bir prodüksiyon çalışması yapılmış.

Imogen Heap’in çok güçlü ve büyüleyici bir sesi yok; ama kullandığı teknikle bunu aşmanın yolunu bulmuş. Elektronik müziği folk tarzıyla birleştirip, kendine özgü farklı bir yöntem yaratmış. Çoğu zaman fısıldarcasına, usulca söylüyor şarkıları ve melodinin içine kattığı farklı seslerle güçlendiriyor soundu.

Bazı şarkılarda, usta müzisyenler eşlik etmiş Imogen Heap’e. Örneğin, “Canvas” adlı şarkıda akustik gitarı, ünlü Hint kökenli müzisyen Nitin Sawhney çalıyor.

Sakin bir zaman dilimine, sabahın ve akşamın dinginliğine eşlik edebilecek bir albüm “Ellipse”. Bazıları için bu kadar sakinlik sıkıcı olabilir, ama sanatçının önceki çalışmalarını sevenler şüphesiz beğenecektir. Yine de, bana sorarsanız, “Ellipse”in Imogen Heap’in kariyerinde bir dönüm noktası olduğunu söyleyemem...

ARCTIC MONKEYS-HUMBUG

Alternatif rock müziğinin gözde grubu Arctic Monkeys’in 3. stüdyo albümü “Humbug”, oldukça iyi eleştiriler aldı. Çoğu kişi, grubun bu albümle daha olgun bir sound elde ettiğini düşünüyor.

Kanımca, daha önceki albümleriyle kıyaslanırsa, “Humbug” daha sağlam bir altyapıya oturmuş. Bunun önemli bir nedeni, Queens of the Stone Age’den Josh Homme’un da prodüktör olarak bu albüme katkıda bulunması. Fakat bazen, “Crying Lightning”de olduğu gibi, gereksiz gitar sololara girildiğini düşünüyorum...

Bu albüm, The Smiths etkisini daha fazla hissettiriyor. Belki de bu nedenle Humbug’ı öncekilere göre daha dinlenebilir bulduğumu söylemeliyim.

Solist Alex Turner’ın belirgin bir ironi ve espri anlayışıyla aktardığı sosyal hayat gözlemleri ilginç. Morrissey ve Jarvis Cocker’ın şarkı sözlerini sevenleri burdan yakalıyor Arctic Monkeys... Morrissey hayranlarına özellikle “My Propeller”, “Secret Door”, “Cornerstone” ve “Dance Little Liar”ı öneririm.

Bir de, Alex Turner’ın yan projesi “The Last Puppet Shadows”un, grubun müzikal yelpazesinin genişlemesinde epeyce payı olduğu anlaşılıyor. O oluşumdan çok da güzel bir albüm çıkmıştı. Umarım devamı gelir.

Bakalım post-Britpop’da yükselen Arctic Monkeys trendi nereye varacak? NME dergisi, grubu yere göğe koyamayınca, İngiltere Başbakanı Gordon Brown bile her gün Arctic Monkeys dinlediğini söylemişti. Ama sonra da bir soru üzerine hiçbir şarkılarının adını hatırlayamamıştı. Bir grup moda olmaya görsün; o modayı izler görünmek için nasıl da sıraya giriyor insanlar...

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate