4 Aralık 2010 Cumartesi

OWEN PALLETT: TEK KİŞİLİK ORKESTRA


By on 19:57:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet/ 4 Aralık 2010

İKSV binasının içindeki Salon, bu sezon programıyla kentin kültürel atmosferine önemli katkılarda bulunuyor. Geçen perşembe akşamı mekanın konuğu, çok yetenekli Kanadalı bir müzisyendi: 2010 yılının en başarılı albümlerinden birisine imza atan 31 yaşındaki Owen Pallett!

Pallett’ı eylül ayında New York’ta canlı dinlemiştim; The National grubunun konserinde açılışı o yapmıştı. Daha doğrusu, gitarist/perküsyonist Thomas Gill ile birlikte çalmıştı.

Final Fantasy adıyla anıldığı günlerden bu yana Owen’ın çalışmalarını beğeniyle izliyorum; ama canlı performansını ilk gördüğümde düşündüğümden çok daha fazla etkilenmiştim. Albümleri dinlerken hayran olduğum o zengin müziğin yalnızca iki müzisyen tarafından yaratıldığını görmek çok çarpıcıydı.

İstanbul’daki konserinde ise, başlıktaki ifadenin tam hakkını verdi Owen. Bu defa tek başınaydı. Kemanı, loop pedalı ve klavyesiyle çıkardığı seslerle, dinleyicilerin yüreğine dokundu.

ÇOKSESLİ MÜZİĞİ TEK BAŞINA İCRA EDEN MÜTHİŞ YETENEK

Pallett’ın albümlerinde öylesine bir ses çeşitliliği var ki, konseri gözünüzü kapayıp dinlerseniz kolaylıkla müziğin bir orkestra tarafından çalındığı duygusuna kapılabilirsiniz. Bu işin sırrı, canlı performanslarında ortaya çıkıyor.

Önce kemanını çalıyor Pallett, kendi çaldığı bu melodi loop pedal aracılığıyla tekrar edilirken, o kemanıyla başka sesler yaratıyor. Kimi zaman klavyesine dokunuyor, kimi zaman kemanı adeta bir mandolin gibi tutarak tellerini parmaklarıyla çekiyor. Bir tür ses deneyi yapıyor sanki... Bir orkestranın öğeleriyle yorumlanabilecek müziği, elektronik altyapıyla birleştiriyor.

Bu çok katmanlı müziği, büyük bir ustalıkla kullandığı yumuşacık vokaliyle süslüyor. Ayakkabısız, sadece çoraplarıyla sahnede dururken, ilginç bir şekilde yalın ama etkileyici bir duruş sergiliyor.

ÇİFTÇİ LEWIS İLE YARATICISI OWEN

Son derece zekice yazılmış şarkı sözleri, “Heartland” albümünde 14. yüzyılda Spectrum adlı hayali bir yerde yaşayan Lewis adlı bir çiftçiden söz ediyor. Aslında karısını ve kızını geride bırakıp savaşçı olan Lewis aracılığıyla bizlere şiddeti, öfkeyi, sevgiyi yani insanı anlatıyor.

Lewis ile yaratıcısı Owen arasındaki diyalog, konserde zaman zaman müzisyenin dinleyicilerle girdiği diyaloglarla kesiliyor. Twitter’da İstanbulla ilgili iletiler yazan Owen'a sorular yöneltiliyor kalabalığın içinden... İstanbul için "Gördüğüm en güzel şehir!” diye yazmış Owen.

Ben de diyorum ki, gittiğim en güzel konserlerden birisiydi Owen Pallett konseri! Sahnede tek başına durup o müthiş müziği yaratan adama çok imrendim. 70’lerin analog synth-pop’undan klasik müziğin çoksesliliğine uzanan bu ufak tefek adamın müzikteki izi gerçekten büyük.

O kendi müziği için şöyle diyor: “Gayler hakkında değil ama gay bir müzik bu.” Benden tam puan bu gay müziğe!

Ülkemizde henüz çok tanınmayan Pallett’ı İstanbul’a getirmek organizatörler açısından bir riskti. Bunu göze alanlara da tam puan!

Konserden videolar:
Owen Pallett- "Keep the Dog Quiet"


Owen Pallett- "Lewis Takes Action"

Owen Pallett from zülal on Vimeo.






(Fotograflar ve videolar: Zülal Kalkandelen)

-

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate