Cumhuriyet / 30 Temmuz 2011
Ancak Cullum konserinde olmayan bir kargaşa vardı bu kez. Ayakta durup sahneyi görecek yer bulmakta zorluk yaşadık, güvenlik görevlilerinin neden bir türlü dışarı çıkarmadıklarını anlayamadığım sarhoş bir dinleyicinin yarattığı sorunlara maruz kaldık.
Bu yüzden keyifsiz başlayan geceyi Joss Stone hareketlendirir diyordum ama şarkı listesi ilk kez halka açık konser verdiği bir ülke için çok da isabetli değildi. Henüz birkaç gün önce çıkan “LP1” adlı yeni albümündeki 10 şarkıdan 8’ini seslendirdi Stone. O şarkıları henüz kimse bilmediği için de bunlar çalınırken mekan çok hareketsiz kaldı. Stone’un kendi kurduğu plak şirketinden yayımladığı bu ilk çalışmasında country esintili şarkılar var. Oysa insanlar ondan daha çok soul şarkıları duymaya alıştı. Neyse ki o da bunun farkında ki, arada eski parçalarından da seslendirdi.
Baktı ki dinleyici pek hareketsiz, "Konserlerde dans etmeyen insanları görmekten hoşlanmıyorum" dedi; sonra da sahne önü ayakta ve oturmalı olarak ayrılan dinleyicilere seslenip, herkesi sahne önüne davet etti.
Dinleyici ile kurduğu sıcak temas da şaşırtıcı. Kendisine laf atan hemen herkesle karşılıklı diyalog kurup, istek parçaları bile seslendirdi. Bir dinleyici “Less is more”u söylemesini önerince, önceden belirlenen şarkı listesinde olmasa da “Reggae severim” diyerek hemen kabul etti. Müziğe dansıyla eşlik ederken hayranlarının “hem sevimli hem seksi” diye tanımladığı ideal bir görünümdeydi.
Konserin ortasında ezan nedeniyle önceden uyarıldığını söyleyip ara verdi. Kanımca bu çakışma konusunda yapılacak en iyi şeyi İstanbul Modern’de Marianne Faithfull yaptı. Dinleyicilere “Rahatsız olmazsanız devam edeyim” dedi, alkışlarla onay aldı ve kesmedi konseri. Eğer müzikle çok iç içe geçmiyorsa, konser devam etmeli bana göre.
Benim için konserin en güzel anı, sahnede oturup akustik gitar eşliğinde “Landlord”u söylediği an oldu. Sesinin tüm gücü o dakikalarda ortaya çıktı. Boşuna “Beyaz Aretha Franklin” demiyorlar ona; kontralto ile mezzo-soprano arasında rahatlıkla kullanabildiği, devasa bir mekanı bile inletebilecek olağanüstü bir sese sahip.
Bis için sahneye geri döndüğünde elindeki bir buketten çiçekleri tek tek alıp dinleyicilere attı Stone. “Tell Me What We’re Gonna Do Now”ı söylerken sözleri biraz değiştirip “Siz her şeysiniz ama artık gitmem lazım” diyordu.
(Fotoğraflar Emre Mollaoğlu tarafından çekildi.)
-