1 Temmuz 2011 Cuma

Patrick Wolf, İlk Kez İstanbul'da


By on 19:14:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 1 Temmuz 2011

İstanbul Caz Festivali’nin en güzel bölümlerinden birisi, kuşkusuz her yıl dört gözle beklediğimiz “Yeni Ozanlar” serisi. Daha önce “Rufus Wainwright, Antony and the Johnsons, Blonde Redhead, CocoRosie, Kings of Convenience, Emiliana Torrini ve Imogen Heap gibi müzik dünyasının en heyecan verici isimlerini dinleme olanağını bulduğumuz bölümde bu defa İngiliz şarkıcı ve besteci Patrick Wolf’a kulak vereceğiz.

14 Temmuz’da İstanbul Modern’in bahçesine gelenler, folk, pop ve elektronik müziği birleştiren müziği ve farklı kostümleriyle ünlenen İngiliz müzisyenin enerjik performansına tanık olacak.

İlginç bir kişilik Patrick Wolf. 11 yaşında başlamış keman derslerine, aynı zamanda kilise korosundaymış. Turnede oldukları sırada çift katlı bir otobüsle seyahat ederlerken, yolda bir çukura giren otobüsün acil çıkış kapısından fırlamış. Bir hafta komada kalıp kurtulunca da, okulda herkesin bir tür “acayip yaratık” diye kuşkuyla yaklaştığı bir öğrenci haline gelmiş. Müzik yapmaya başlamasının nedenini bu olaya bağlıyor Wolf.

Sonraki yıllarda kemana ek olarak viyola, org, arp, org, theremin ve ukulele çalmayı da öğrenmiş. 16 yaşında evi terk edip, bir yaylı dörtlüsüyle sokaklarda çalıp para kazanmayı denemiş. Ne zaman ki bu dörtlü bir Paris konserinde Capitol K diye anılan müzisyen Kristian Robinson’un dikkatini çekmiş, Patrick Wolf’ün yükselişi başlamış.

Bir zamanlar evinden ayrılmış, yalnız bir genç erkeğin sorunlarından esinlenen ve kendi deyimiyle “sadece 10 kişi için ve neredeyse dinlemesi olanaksız” bir müzik yaparken, son yıllarda müzik dergilerinin kapaklarında yer alıyor ve birçok kişi için dinlemesi zevkli bir müzik yapıyor.

Şarkılarında yine kendisine bir tür kahraman karakteri verip yaşam deneyimlerini ya da aklından geçen fantastik öyküleri anlatıyor. Net ve dürüst sözleriyle hem eşcinsel haklarını savunuyor, hem de romantik, bohem, duygusal, radikal bütün düşüncelerini şarkılarına yansıtıyor. Bazıları bu özelliklerini abartılı bulup eleştirse de, onun egzantrik kişiliği müziğine yansıyor.

Dikkat çekmeyi seviyor; ama müziğinin ve performansının gösterişli, şova yönelik karakteri sizi yanıltmasın, o sahnede rol yapıyor gibi görünse de, ne söylüyorsa içten söylüyor. Şarkı sözleri parlak, şovu göz alıcı; sıkı caz dinleyicisi için biraz fazla pop alabilir ama kanımca festivalin kaçırılmayacak konserlerinden birisi.


-

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate