© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 3 Temmuz 2011
JOHN MAUS-We Must Become the Pitiless Censors of Ourselves (Upset the Rhythm)
“1980’lerdeki Orchestral Manoeuvres in the Dark tarzı synth-pop’un Joy Division’ın vokalisti Ian Curtis’i andıran bariton bir sesle buluşup 2011’de yeniden ortaya çıktığını düşünün. Hangi yılda olursak olalım, düşüncesi bile heyecan verici böyle bir buluşmanın. Amerika’nın Minnesota eyaletinden bize ulaşan John Maus imzalı yeni albüm ilk anda bunları düşündürdü.
Albüm beni ilk olarak “Believer” adlı şarkıyla yakaladı. Öylesine çarpıcı ki, baskın bas sesinin, klavye, synth ve Maus’un bariton vokaliyle birleştiği anda yapmakta olduğunuz her şeyi bırakıp tüm dikkatinizi müziğe veriyorsunuz.
Günümüzde her yanımızı saran kitlesel iletişimin yarattığı sansüre, sanatçıyı ezip geçen neoliberal düşüncelere, insanoğlunun tuhaflıklarına karşı bir protesto havası seziliyor şarkı sözlerinde. Albümün arkasındaki besteci, müzik okumuş ve sonrasında da politik felsefe üzerine doktora yapan birisi olunca, buna şaşırmamak lazım.
Maus’un müziği için mutlaka bir tanımlama yapmak gerekse, lo-fi, chillwave, gothic pop gibi terimler kullanılabilir. Ama bunları hiç bilmeyen birisi için söyleyebileceğim şu: Romantizmi karanlık sözlerle, ince esprileri entelektüel bir bakış açısıyla bir araya getiren albüm, baştan sona farklı olsa da deneyselliğe girmeden akılda kalıcı, melodik bir sound yaratmış.
Yansıttığı minimalizmin içinde keşfedilecek pek çok aralık bırakan, yılın tekrar tekrar dinlenecek en iyi albümlerinden birisi.
-