© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 10 Temmuz 2011
ARCTIC MONKEYS - Suck It and See (Domino Recording)
Alternatif rock grubu Arctic Monkeys’in dördüncü albümü bu yılın en merak edilen albümlerinden birisiydi. Albüm çıkar çıkmaz isminin etrafında Amerika'da yaşanan tartışma ve büyük marketlerde albüm adının bantlanarak yayımlanması epey konuşuldu. Sonuçta sansürün bir türü bu da...
Albüm çıkmadan önce grubun sitesinde yayınlanan “Brick By Brick”i dinlediğimde bunun albümün tümünü temsil etmeyen bir parça olmasını dilemiştim. Çünkü “Ruhunu çalmak istiyorum / Aşkını hissetmek istiyorum” şeklinde Alex Turner’dan hiç de beklemeyeceğim sıradan sözler vardı vokalde...
Albüm kartonetinde bütün sözler Alex Turner’a ait gözükse de hâlâ acaba o şarkıda davulcu Matt Helder’ın mı etkisi oldu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Çünkü ağır gitar riffleri ve sert sounduyla dikkat çeken parçada Helder ilk kez vokalde ağırlıkla yer alıyor.
Benim için Arctic Monkeys’i ilginç kılan en önemli nedenlerden birisi, Turner’ın topluma ve günlük olaylara dair yaptığı ilginç gözlemleri yansıtan esprili şarkı sözleri. Arctic Monkeys’in müziğinden bu özellik çıkarsa içi önemli derecede boşalır.
Neyse ki albümün tümünü dinlediğimde “Brick By Brick”teki sıradanlığın genele yayılmadığını gördüm. Turner, diğer şarkılarda dişlerin çarpıştığı öpüşmelerden, berbat garsonlar ve yemeklerden, öğleden sonraları izlediği kovboy filmlerinden söz ederken yine akıllıca yazılmış sözlere imza atmış.
Sound olaraksa şunu söylemek gerekir. Açık ki 2006’daki “Whatever People Say I Am, That’s What I’m Not” soundunun üzerine yeni yapılar kurdu Arctic Monkeys. Bir önceki albüm “Humbug”ın getirdiği farklılıklarla belirginleşen bu yapı, yeni albümde iyice yerine oturdu. Daha önceki üç albümden de özellikler taşıyan, kendi içinde tutarlı bir çalışma “Suck It and See”.
İkinci albüm “Favourite Worst Nightmare”de de prodüktörlüğü üstlenen James Ford’un etkisini gösterdiği daha melodik, daha radyo dostu parçalar da var, “Humbug”ın prodüktörü Queens of the Stone Age’in vokalisti Josh Home’un etkisini hissettiren daha ağır gitarlarıyla öne çıkan parçalar da.
“Humbug”daki agresif sound, çoğu hayranı memnun etmemişti. Bu albüm, bu gruptakileri yine memnun etmeyebilir; ama eğer ona hak ettiği şansı verirseniz, içinde The Smiths de duyabilirsiniz.