© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 19 Ağustos 2011
Geçen hafta sonu İstanbul’un gözde canlı performans mekanı Babylon’un toplantısı için Çeşme’deydik. Mekanın sahibi Pozitif ekibi, yeni sezonda başlayacak bazı konseptleri tanıtmak, yeni uygulamalar hakkında bilgi vermek ve görüşlerimizi almak üzere bir grup müzik sevdalısını bir araya getirmişti. O grubun içinde yer alan birkaç müzik yazarından birisi de bendim.
Dört saate yakın süren toplantıda çok şey konuşuldu. Benim özellikle üzerinde durduğum bir konu vardı. “Babylon bir konser salonu mu yoksa kulüp mü?” sorusu üzerinde düşünmek gerekiyor. Çünkü bu soruya verilecek yanıtın, benim de şikayetçi olduğum geciken konser saatleri ve konser sırasındaki gürültü ile doğrudan ilgisi var.
Toplantıda bu soru üzerinde ayrıntılı bir tartışma yapılmadıysa da, eylül ayından itibaren konser saatlerinin cuma akşamları dahil 21.30 olarak sabitlenmiş olduğunu öğrendik. Bunun yeni sezonda kararlılıkla uygulanmasını bekliyoruz. DJ performansları olduğunda kulüp mantığında geç saatlerde başlayıp biten etkinliklere zaten kimsenin itirazı yok.
Ama etkinlikleri duyururken dinleyicilerin “konser” ile “kulüp performansı” arasındaki ayrımı algılaması sağlanmalı ki, konserlerde bağırarak konuşanların yarattığı gürültü de azalsın. Konser saatine sadık kalınması, bu etkinlikler arasındaki farkın altını çizmek bakımından da belirleyici olacaktır.
Bu konuda yeni sezonda atılan önemli bir adım daha var. 21.30'daki konserlere gelenler DJ setlerine aynı biletle devam edebilirken, konsere katılmayıp DJ setlerine sonradan gelenler ayrı bilet alacak.
"Midnight Express", Dubstep Geceleri ve 3D Partiler
Babylon’da en heyecan verici yeni konseptlerden birisi, “Midnight Express” adını taşıyan konserler serisi. Pozitif’in kurucu ortaklarından Ahmet Uluğ’un verdiği bilgiye göre, bu konsept için, son yıllarda tüm dünyada ilgi odağı haline gelen İstanbul’un kültürler arasında gördüğü köprü görevinden yola çıkılmış. Çok iyi müzik yapsa da Batı kültürü dışında kaldığı için fazla öne çıkamayan farklı sesler Babylon’a taşınmak istenmiş.
Bunun için de oldukça iddialı ve ironik bir isim seçerek “Midnight Express” adını önermiş Ahmet Uluğ. Amaç, bu filmin çağrıştırdığı karanlık algıyı yıkmak. Bu kapsamda, ilk olarak Tinariwen, Mulatu Astatke, Fun-da-mental, Baba Zula, İlhan Erşahin konserleri planlanmış durumda.
Güney Londra’dan çıkıp dünyayı saran dubstep dalgası ve elektronika, bu sezon Babylon’da daha güçlü hissedilecek. Bu kapsamda Mala, Coki, MC Pokes ve Loefah’ın da dahil olduğu kadrosuyla DMZ, 2562, Darkstar, Pinch, Deadboy, Mousse T., Apparat ve Plaid’in performansları izlenebilecek. Günümüz elektronik müziğinin en yenilikçi isimlerini canlı dinleme olanağı bulacağımız bu dalga, benim de sevinçle karşılayacağım bir dalga olacak.
Partilerde dans edip eğlenmek isteyenler, belli ki yeni sezonda sık sık Babylon’un yolunu tutacak. Çünkü cumartesi geceleri, Babylon Lounge, Üst Kat ve Babylon’a yayılarak üç mekanda devam edecek 3D Parti’ye ayrılmış. Farklı DJ’ler aynı anda farklı müzik türlerinde çalarken, herkes gece boyunca serbestçe mekanlar arasında geçiş yapabilecek. Yurtdışında da çeşitli yerlerde gördüğüm bu uygulama, umarım Babylon’da dillerden düşmeyecek partilere vesile olur.
Bir başka değişiklik ise, Babylon ile sırt sırta konumlanan bir mekanda devam eden Nublu’nun bu sezon veda edişi. Bu, caz dinleyicilerini üzecek bir karar olsa da, Nublu konserleri Babylon’da yine devam edecek.
Bu kesinleşen yenilikler dışında Çeşme toplantısında müzik sektörünü yakından ilgilendiren önemli konulara değinildi. Babylon ekibini iletişime açık tavrından dolayı kutluyor, bir tartışma platformu yarattığı için teşekkür ediyorum.
-