© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 7 Ağustos 2011
BRIAN ENO - RICK HOLLAND / Drums Between the Bells (Warp Records)
Müzik dünyasının en yaratıcı projelerinin Brian Eno’nun aklından çıkması şaşırtıcı değil. Bugün 63 yaşında ama farklı olanı ve yeniyi keşif heyecanını hiç yitirmedi o. 70’lerin başında Roxy Music’le başladığı ve 40 yıldır kesilmeden süren müzik yaşamı boyunca çok sayıda efsane isimle ve grupla çalıştı. Robert Fripp ve Harold Budd’la yaptığı albümlerle ve minimalist solo çalışmalarıyla ambient müziğin yaratıcılarından biri olarak, müzik tarihine “Enoesque” ve “Enossification” ifadelerinin girmesine neden oldu.
1970’lerde David Bowie’nin müzik kariyerinde en sevdiğim albümlerini yayınladığı dönemde de onun izi var. “Berlin Üçlemesi” olarak anılan “Low”, “Heroes” ve “Lodger”, büyük ölçüde Eno’nun etkisini yansıtır.
Eno, bugüne kadar John Cale, Cluster, Talking Heads, David Byrne, Laurie Anderson’ın da aralarında olduğu çok sayıda isimle işbirliği yaptı, albümlerinin prodüktörlüğünü üstlendi.
Son yıllarda popüler çalışmalarını, daha önce “The Joshua Tree” albümünün de prodüktörü olduğu U2 ve Coldplay’le yaptı; ama deneysel fikirlerini kendi albümlerine sakladı.
David Byrne ile 2008’de çıkardıkları “Everything That Happens Will Happen Today”, “vokal sample” denilen tekniği keşfederek yeni bir çığır açtıkları 1981 tarihli “My Life in the Bush of Ghosts”tan sonra önemli bir albümdü.
Şimdi bunun bir adım daha ilerisine geçti Eno. Geçen yıl deneysel elektronik müziğin en büyük destekçilerinden Warp Records’la iki albüm için anlaştığı duyulunca, Eno’dan ufuk açıcı yeni müzikler geleceğini tahmin etmiştik. Bunun ilk ürünü prodüktör Jon Hopkins ve besteci/prodüktör Leo Abrahams ile işbirliği yaptığı “Small Craft on a Milk Sea” adlı albüm oldu. Eno’nun Peter Jackson’ın “The Lovely Bones” adlı filmi için yaptığı ama orada kullanılmayan müziklerin yer aldığı albüm, tam da Warp kataloğuna uyacak, elektronik müziğin alt türleri arasında geçişler yapan bir çalışmaydı.
Warp etiketli ikinci albüm “Drums Between the Bells”i geçen ay elimize aldık. Bu kez, Eno’nun 33 yaşındaki İngiliz şair Rick Holland ile gerçekleştirdiği bir projeye tanık oluyoruz. 2002’de Londra’da bir multimedia performansında tanışmış ikili ve ertesi yıl da çalışmaya başlamışlar.
Rick Holland’ın şiirleri, 20. yüzyıl Anglo-Amerikan şiirinde düşünce ve duyguları açık ve özlü imgelerle dile getiren, ölçü ve kalıba karşı çıkıp serbest şiir ölçüsünü benimseyen “İmgecilik” akımından etkilenmiş. Eno’nun kalıp ve ölçüleri yıkarak Romantiklerin karşısına çıkan şiir türüne ilgi göstermesi elbette sürpriz değil.
“Drums Between the Bells, bir önceki Warp albümünden farklı mı?” derseniz, sound açısından bir fark yok. Yine elektronik müziğin dehlizlerinde akıp gidiyor; ama alt türler arasında geçişler yaparken bu defa işin içine “spoken word” dediğimiz teknik giriyor. Sözlerin şarkı formatında değil, daha çok konuşma havasında söylendiği bu teknik, Eno’nun şarkıların odak noktasının vokalist olduğu geleneksel yöntemden tamamen bıktığı bu dönemde önemli bir rol üstleniyor. Şarkının yansıttığı sesin, şarkıcının sesi olmasını reddediyor Eno.
Bunun sonucu olarak da konuşma ile şarkı söyleme arasında bir teknik geliştirme çabasına düşmüş bu albümde. Rick Holland’ın şiirlerini kendisi dahil 9 farklı kişiye okutup, o sözcüklerin etrafında müzik yapmış. Bunlardan birisi yalnızca “fierce aisles of lights” adlı parçada sesini duyduğumuz Rick Holland; diğerleri ise Eno’nun sokakta ya da jimnastik kulübünde karşılaştığı, tanımadığımız sıradan insanlar.
Eno’nun çok eskiden beri şarkı sözlerine pek düşkün olmadığını biliyoruz; bugüne kadar hep duyguları sözcükler olmadan seslerle anlatmayı daha çok sevdi. Ama bu defa Rick Holland’ın şiirlerine başrolü değilse de rollerden birini verdi. Holland için çok onurlandırıcı bir durum elbette bu ama acaba dinleyici açısından aynı derecede memnunluk verici mi?
Albümün 12’ LP versiyonunu ilk alan 500 kişiden biri olduğum için bana bir e-posta ile enstrümantal versiyonu indirebilmem için bir link gönderildi. MP3 olarak indirdiğim enstrümantal parçalar klasik bir Eno albümünün habercisiydi. Plak elime ulaştığında insan seslerinin de kullanıldığı asıl albümü dinledim. Haftalardır iyice alışmak ve tam bir fikir edinebilmek için tekrar tekrar döndürüyorum “Drums Between the Bells”i.
Açıkçası bazı parçalarda keşke burada şiir okunmasaymış diye düşündüğüm oldu. Rick Holland’ın şiirleri, bazen okuyan kişinin sesi ve müzikle etkileşimine bağlı olarak çok daha uyumlu bir etki bırakırken, bazen de bir türlü yerine oturmuyor.
Örneğin 20 milyon modelde var olan hemoglobin modüllerinden söz eden bir şiirin okunduğu “pour it out”un enstrümantal versiyonunun kulağa çok daha hoş geldiğini söylemem gerek. Ancak bazı durumlarda da, ilginç bir şekilde sözler müzikteki seslerle birleşip daha güçlü bir etki yaratabiliyor.
15 parçanın yer aldığı albümde bir tek “as if your eyes were partly closed / as if you honed the swirl within them and offered me the world” adlı 9. parçada insan sesi yok.
“Drums Between the Bells” çıktığından beri müzik camiasından aldığı tepkiler karışık; beğenen de var beğenmeyen de. Eno’nun yaptığı müzikte bugün geldiği yer, birçok kişinin aklındaki müzik algısını zorlayacak bir nokta. Deneysel müzikten hoşlanmayanlar için olmadığı kesin. Ama ben, beğenenler grubundayım. Hem yaratıcı ve heyecan verici hem de dinlemesi keyifli bana göre.
Kapak fotoğrafı da bir fikir verebilir. Eno, kendi çektiği fotoğraflarla bilgisayardaki bir programda oynarken ortaya çıkan bu görüntünün albümü iyi anlattığını düşünmüş. Çok katmanlı, karışık renkli çözülmeyi bekleyen bir labirent gibi değil mi? Bunu benim gibi heyecan verici buluyorsanız dalın o labirentin içine!
Brian Eno - glitch (taken from Drums Between The Bells) by Warp Records
Brian Eno - bless this space (taken from Drums Between The Bells) by Warp Records
-