© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 2 Ekim 2011
BRETT ANDERSON- Black Rainbows ( BA Songs / EMI)
1990’lı yılların en başarılı alternatif rock gruplarından Suede’in vokalisti Brett Anderson, grubun 2003-2010 arasında yaşadığı 7 yıllık ayrılık dönemine üç solo albüm sığdırdı.
Geçen yıl Suede’in yeniden bir araya gelip turneye çıkması, Bret Anderson’ın solo çalışmalarının biteceği anlamına gelmiyor elbette. 2009 tarihli üçüncü albümü “Slow Attack”ı yayınladıktan kısa bir süre sonra dördüncüsü üzerinde çalışmaya başlamıştı bile. Suede turnesi biter bitmez de “Black Rainbows” adlı yeni albümüyle hayranlarını sevindirdi.
Suede gibi büyük bir grubun vokalisti olunca ne yaparsanız yapın, solo albümleriniz grubun gölgesinde kalır. Aynı durum Anderson’ın da başına geldi. Kendi adını taşıyan ilk solo çalışması beklentileri karşılamaktan çok uzaktı ancak müzik dünyasının da daha sonra albümlerine hak ettiği ilgiyi göstermediği kanısındayım.
“Black Rainbows”, Brett Anderson’ın sesinin sahip olduğu avantajı iyi kullanabildiği bir albüm. Karanlık ve dramatik ama aynı zamanda enerjik bir sound yakalamak kolay değil. Bu albüm, bu hedefe daha çok yaklaşmış.
Şarkı sözleri yine umutsuz aşk, önlenemez nefret, kıskançlık ve insan ilişkilerine dair şaşırtıcı ayrıntılarla bezenmiş. Küllük gibi gözler, sonbahar gibi saçlar, yanan döşekler, antiseptik gökyüzü gibi ilginç metaforlar kullanmış Anderson. Albümün adının "Black Rainbows" olması da, daha baştan albüme sinen ironik metaforların bir göstergesi.
Albüme glam rock dramasından esinler de yansımış, zaman zaman popvari bir sound da. Bir önceki albüm “Slow Attack”ta belirgin bir Talk Talk etkisi hissedilirken, bu defa şarkılardaki gitar soundu akla daha çok Echo and the Bunnymen’i getiriyor.
Brett Anderson’ın üçüncü albümünü de ortak yazdığı besteci / prodüktör Leo Abrahams’la ikinci çalışması bu. “Black Rainbows”da Suede hitleri “Trash” ya da “The Beautiful Ones” gibi şarkılar arıyorsanız hayal kırıklığı yaşarsınız.
Albümde akılda kalıcı melodileriyle “Brittle Heart”, “Unsung”, “Tin Men Dancing”, "This Must Be Where It Ends" gibi iyi şarkılar var ama bunların yanı sıra bazı zayıf yanlar da dikkatten kaçmıyor. Düzenlemeler ve enstrümantasyon açısından daha parlak bir çalışma yapılabilir ve daha zengin bir sound elde edilebilirdi.
Brett Anderson’ı yeni albüm turnesinde 14-15 Ekim tarihlerinde Salon’da dinleme olanağı bulacağız. Canlı performansı çok iyi bir müzisyen Anderson. Konseri heyecanla bekliyorum.