Cumhuriyet / 9 Kasım 2011

Fırtınaya karşın, Harpa adlı adeta bir uzay üssünü andıran muhteşem güzellikte binadaki konser salonu tamamen doluydu. Sokakta yürümenin bile olanaksızlaştığı bir gecede herkes konsere geldiği gibi, tam da vaktinde geldi. Saat tam sekizde başladı konser.
“Biophilia” her ne kadar albüm olarak yayınlansa da, bir müzik albümünden çok daha boyutlu bir proje. İçindeki her şarkı, iPad üzerinde App olarak geliştirilmiş. Müzik, teknoloji ve doğa arasındaki ilişkiyi bugüne kadar işlenmeyen bir derinlikte ve çok çarpıcı bir görsel malzemeyle sunuyor.
Konser öncesinde gördüğüm basın fotoğraflarından etkileyici bir sahne tasarımı olduğunu anlamıştım ancak düşündüğümün ötesinde olağanüstü bir performanstı.

Sahnede tanıdık enstrümandan daha çok ilk kez gördüklerimiz vardı. Klavsen, org, bateri, klavye ve synth gibi bilinenlere ek olarak, Biophilia için özel olarak tasarlanan tellerin içine yerleştirilmiş Tesla bobinleri, celeste ile gamelanın birleşiminden oluşan gameleste, tahta ve metalden yapılan dev bir sarkaç görünümündeki arp ve birbirine yapıştırılmış iki kavisli çelikten oluşan hang ile karşılaştık. Elbette Björk’ün kendisinin dokunarak sesler yarattığı iPad de bir enstrüman olarak sahnedeydi.

Albümdeki her parçasını doğadan aldığı ilhamla yazan Björk, böylece doğa ile müzik arasındaki bağı ortaya koyarken, bir yandan da iPhone ve iPad için tasarlanan App’lerle de müziğin yapısını, sesin oluşumunu görsel olarak anlatıyor; bir başka deyişle müziğin 3D resmini çekiyor.
Yıldırımı anlattğı “Thurderbolt”ta Tesla bobinlerinden elektrik akımı boşalırken, ekranlarda sesle uyumlu şimşeği andıran çizimler beliriyor. “Mutual Core”da tektonik tabakalar arasındaki ilişkiyi anlatmak için korodaki kızlar farklı konumlar alıyor, bir yere kapanıyor bir ellerini havaya kaldırıyor. “Hollow”da insan DNA’sının oluşumu ve proteinler arasındaki karışık ilişkiler, yazıyla anlatılması olanaksız, büyüleyici görseller eşliğinde sunuluyor.

1 saat 45 dakikalık konserin kapanışını herkesten ayağa kalkmasını isteyerek, korodaki kızlarla çılgınca dans ettiği “Declare Independence” ile yaptı.

O kadar ki, konserden çıktığımda, “Björk sahnede fırtına gibi esmek için gerekli doğal gücü de herhalde ülkesinin bu meşhur fırtınalarından aldı” dedirtti bana.
KONSERDEN NOTLAR:

-Konserde Björk'ten ünlü yaşgünü kutlama şarkısı "Happy Birthday"i de İzlanda dilinde dinledik. Tuşlu çalıgıları çalan müzisyen arkadaşının yaşgünüymüş; onun için bunu söyleyerek sürpriz yaptı.
- 120 bin nüfuslu bir kentte Harpa gibi içinde restoranı, barı, müzik dükkanı ve hediyelik eşya mağazası olan büyük bir yapı var. 17 milyon nüfuslu İstanbul'da onun gibisi yok. Yıllardır AKM'yi çürümeye terk edenler utansın!