© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 11 Aralık 2011
Yann Tiersen adını belki bazıları hatırlamaz ama aslında onun müziğini tanıyorlar. “Amélie” adlı filmi izleyen herkesi etkileyen muhteşem müziklerin yaratıcısı kendisi.
Benim ilgi alanıma daha önce, 1998 yılında çıkardığı ve Fransız müzisyen Dominique A ile işbirliği yaptığı “La Phare” ile girmişti. Daha sonraki yıllarda yaptıkları, ne yazık ki hep Amelie filminin gölgesinde anıldı. Oysa benim için Tiersen, müziğe deneysel yaklaşımı nedeniyle daima yakından izlenmesi gereken müzisyenler arasındaydı. Jane Birkin, The Divine Comedy, Tindersticks’den Stuart A. Staples, Cocteau Twins’den Elizabeth Fraser gibi birçok tanınmış müzisyenle işbirliği yaptı, bugüne kadar yedi stüdyo albümü yayınladı.
Bunları yapmış olmasına karşın, geçen yılki çalışması “Dust Lane”, Amerika’da da yayımlanan ilk albümü oldu. Akustik gitar, mandolin ve buzukiyi öne çıkarıp, klasik ve rock müzik unsurlarını buluşturduğu bu albümle yılın dikkat çeken isimlerinden biriydi.
Aradan sadece bir yıl geçtiği halde, bu yıl da yeni bir albüm yayımladı Tiersen. Röportajlarında “Skyline”ı da öncekiler gibi aynı yöntemleri uygulayarak, benzer esinlenmeler altında kaydettiğini vurguluyor. “Dust Lane”in kayıtları sırasında annesini ve bir arkadaşını kaybeden Tiersen’in ruh hali albümün genel havasına da yansımıştı. Ancak "Skyline"da daha iyimser bir hava seziliyor.
Fakat yine de sanılmasın ki, bu albümün her anı aydınlık. Kırılgan mandolin tınılarıyla başlayan “Hesitation Wound”da çöken hüzün, “Exit 25 Block 20”de karanlığa çekiyor insanı.
“Exit 25 Block 20”de girişteki hayvan ulumaları oldukça ürpertici olsa da, şarkı ilerledikçe orkestra çanı, synth, bas, gitar ve davul işin içine girdiğinde canlı bir atmosfer kuruluyor.
Tiersen, “Skyline”ın öncekilerden müzik üretme bakımından kendisi açısından farkı olmadığını belirtese de, dinleyici olarak bizim duyduğumuz bazı değişiklikler içeriyor. Önceki çalışmalarında piyano, org ve yaylılar başroldeydi; elektrik ve akustik gitarla birlikte yaylılar ve synth daha ön planda. Bunun yanı sıra üzerinde oynanıp bozulmuş birtakım garip sesler ve vokaller de kullanılmış.
Albümün kapanışını adeta aradığı suyu bulup huzura ulaşan bir insanın hissettiği rahatlamayı anımsatan “Vanishing Point”in dingin melodisiyle yapıyor Tiersen. Bu şarkıya vokal katkısında bulunan isimler, Efterklang, Peter Broderick, Heather Woods ve Daniel James. Tam 40 dakikalık albüm huzurla bitecek derken birden ses bozuluyor ve şarkı, son 9 saniyede teybe dolanan kasetten çıkan sesleri andıran garip seslerle bitiyor.
Yarattığı atmosferler açısından bütünlüklü bir yapı sunmuyor “Skyline” ama keşfedilecek ilginç sesler ve çok güzel melodiler barındırıyor. Es geçmeyin.