Alva Noto (asıl adıyla Carsten Nicolai) dün gece İstanbul'da ilk performansını sundu. İşitsel-görsel çalışmalarıyla bugüne kadar aklımızı başımızdan aldığı için büyük heyecanla gittik Borusan Müzik Evi'ne. Biletlerin tamamı satılmıştı; böylesine sıra dışı ve deneysel bir isme gösterilen ilginin yoğunluğuna tanık olmak sevindiriciydi.
Alt kata beş tane masa konulmuştu ama çok sayıda insan ayakta dinledi performansı. Üst kata ise büyük yastıklar yerleştirildiği için onların üzerine yayıldık. Ancak burada yeri gelmişken söylemek isterim; yastıkların üzerinde bir yere dayanmadan uzun süre aynı pozisyonda oturmak çok zor. Bence Vladislav Delay'de olduğu gibi sandalyeler tercih edilse daha iyi olurdu.
1996'de Berlin'de kendi kurduğu Raster-Noton adlı plak şirketinden çıkardığı albümlerinde, elektronik müziğin alt türlerine alışılmadık yaklaşımlar getirip, farklı sesler bulmaya kendini adayan bir isim Carsten Nicolai. Onun müziğini dinlerken faks, teleks ve telefon gibi aletlerden çıkan her türlü cızırtı, titreşim ve bipleme türü rahatsız edici sesi duymak mümkün.
Kullandığı elektronik aletlerle özgün ses kümeleri yaratıp insanı bulunduğu ortamdan çıkarıp başka bir dünyaya sürükleyen bir müzik yapıyor. Müziği bir perdeye yansıtılan son derece ustaca hazırlanmış görseller eşliğinde dinleyince, kapılıp gidiyorsunuz onun yarattığı evrene.
Görsellerin ise, sadece renkler, çizgiler ve noktalardan oluştuğunu belirtmekte yarar var. Bu tercihin, yaptığı müzik açısından hayati olduğu aşikar. Osilatör ve ses jeneratörleriyle yarattığı seslerde ve touchpad ile yönlendirdiği görsellerde dinleyicinin/izleyicinin duyup gördüğünü aynı şekilde yorumlamasına neden olacak bir manipülasyon yok.
O nedenle ben dün geceki performansı herkesin farklı bir şekilde deneyimlediğini düşünüyorum. Eminim kimisi geçmişe sürüklendi, kimisinin zihninde belli belirsiz görüntüler şekillendi, kimisi de benim gibi birkaç kere görüntülere kapılıp adeta hipnotize oldu. Alt katta kendini müziğe kaptırıp kendinden geçen sadece iki kişi vardı; onların dışındakilerin kafaları ve ayakları ritme eşlik etse de sakindi ortam.
Deneysel müziğin sınırlarının olmadığını kanıtlayan, müthiş bir yetenek Carsten Nicolai. Dün Borusan'dan eve dönerken attığım tweette "Bir insanın Alva Noto'nun müzikte geldiği noktaya gelmesi için çok sıra dışı bir aklı ve üstün bir yeteneği olmalı. Respect!" yazmıştım. Burada da bir daha yinelemek istedim: Alva Noto'ya saygılar!
Aşağıda performans sırasında çektiğim iki kısa videoyu paylaşıyorum. Canlı dinlemenin yarattığı etkiyi asla yaratamaz ama bir fikir verebilir belki... Son söz olarak, Nova Muzak Series kapsamında müziği algı kalıplarının dışına çıkaran ufuk açıcı isimleri arka arkaya İstanbul'a getiren Borusan Müzik Evi'ne teşekkür ederim.
-