Dün akşam Garajistanbul adlı mekanda Cat Power konseri vardı. Avea sponsorluğunda "Escape To Music" konser serisinde yer alan ve bir yanlışlar silsilesi şeklinde gelişen gece, sonunda tam bir skandala dönüştü. Yaşananlar dün geceden beri sosyal medyada tartışıldı, her çeşit görüş dile getirildi, blog yazıları paylaşıldı. Bilet üzerinde ve internette 21:00'da başlayacağı duyurulan bir konserin 1 saat 50 dakika gecikmeyle 22:50'de başlaması tek başına bile bir konserden alınabilecek zevki yok etmeye yetebilir ama Garajistanbul'da bunun çok daha ötesinde bir sorumsuzluk örneği sergilendi.
Güvenlik görevlilerinin kapı önünde kar altında bekleşen insanlara karşı sergilediği son derece kaba tavırlar, içeri alınmayan fotoğraf makinelerinin girişte bir yere üst üste atılması, itiş kakış salona girebilenlerin canını yeterince sıkmıştı. Zaten konser için hiç de uygun olmayan mekanda, akan tavanın altında, çalınan berbat müzik eşliğinde beklemek, mesaj panosuna gönderilen saçma sapan mesajları okumak, sinirleri gerdikçe gerdi. O sırada birisinin video kamerasıyla izleyicileri görüntülemesi de aşırı derecede rahatsız ediciydi. Yaklaşık iki saat kadar bu eziyeti çektikten sonra, büyük bir mücadele verip kalabalığı yara yara çıkış kapısına ulaştım ve konser başlamadan mekanı terk ettim.
Sonradan duyduğuma göre 22:50'de başlayan konser, 01:10'da sona ermiş ve müzisyenler sahneye çıktığında yuhalanmışlar. Olay ana hatlarıyla böyle...
Böyle bir organizasyonda nelerin aksadığını açıklamak bakımından bir konserin ne anlama geldiğini anlatacağım. Bunu anlatmak için de önce bir konseri oluşturan ana unsurlardan söz edeceğim.
1-Müzisyen
2-Dinleyici
3-Konser salonu
4-Organizasyon şirketi
5-Sponsor
21. yüzyılda konserler bu beş unsurun bir araya gelmesiyle gerçekleşiyor. Keşke mümkün olsa, 4 Haziran 1976 tarihindeki gibi olsa her şey. Buzzcocks'ın Manchester'da The Sex Pistols için organize ettiği ilk konserde olduğu gibi, 1.5 pounda satılan 50 tane biletle konser yapılabilse, her şey Manchester'daki punk ruhunu ateşleyen o konserdeki gibi saf olsa...
Ama artık işler böyle yürümüyor. Yüksek maliyetler nedeniyle sponsorların desteği ile gerçekleştiriliyor kültür, sanat ektinlikleri. Sponsor reklam yapmak, organizatör ve konser salonu para kazanmak istiyor. Gerçek müziksever de sevdiği grubu/müzisyeni canlı dinleme deneyimini yaşamak amacında. Sonuçta konserler, bu beşlinin hedeflerinin buluşmasına hizmet ediyor.
Sponsorlar ve organizasyon şirketleri artık eğlence sektörünün ana aktörleri olabilir ama bir konserin temeli ruhudur. Dinleyici neden konsere gider? "Sosyalleşmek" diyenlere katılamayacağım; onlara bar ya da lounge gibi mekanları önereceğim. Gerçek müziksever, dinlerken ruhunu yücelten müzikleri yapan müzisyenleri canlı görüp dinlemek için konsere gider. Kendisiyle aynı müziği seven insanlarla bir salonda geçireceği iki saatin ruhuna iyi geleceğini bilir, hayatın kargaşasından bir süreliğine uzaklaşarak yaşayacağı manevi mutluluğun peşindedir. İlerde hatırladıkça sevinecek, elle tutulamayan, saklanıp biriktirilemeyen o anları anılarında yaşatacaktır. Müzisyense şarkılarını seven bir kitleyle buluşmanın, müziğini duyurmanın mutluluğunu yaşar. Sahneye salondan, salondan sahneye enerji geçişi olur; alınan verilen görünmez ancak hissedilir.
Hep denir ya; "müzik ruhun gıdasıdır." Çok kullanıldığı için ilk anda klişe bir söz gibi gelebilir ama aslında çok iyi anlatır gerçeği. Biz müzikseverler konser salonlarına ruhumuzu beslemek için gideriz... Cat Power konserinde olduğu gibi konser öncesinde ortamı terörize eden uygulamalarsa ruhu zehirler. Belki o gece kimse kötü niyetli değildi. Herkes başlangıçta güzel bir etkinlik gerçekleştirmek ve bu arada da ondan kendi amaçları doğrultusunda faydalanmak istedi. Ama açık ki, ihmaller, hatalar, yanlışlar bir araya geldi ve o gece müzisyen haricinde her aşamada, her unsurda aksama oldu.
Ortaya çıkan sonuçtan, sponsor, konser mekanı, organizatör ve bir grup dinleyici sorumludur. Bu gruptaki dinleyicilerin, konserlere sadece sosyalleşmek için gelip, sürekli konuşarak gerçek müzikseverlerin müzik dinlemesini engelleyenler olduğunu tahmin etmişsinizdir.
Konser, bu şartlar altında gerçekleşti; fakat gerçekte kimse kazançlı çıkmadı. Sponsor, organizatör ve konser salonunun hanesine kötü not yazıldı, müzisyen yuhalandı, dinleyici mağdur oldu. "İnsanlar beklerken satılan içkiden mekan iyi para kazanmıştır" diyorsanız, dünyaya aynı yerden bakmıyoruz demektir. Ben müzikten, ruhtan, hislerden söz ediyorum... O gece Garajistanbul'da konser ruhu katledildi. Kimsenin geriye kalan en masum zevklerimizden birine bunu yapmaya hakkı yok.
-