27 Mart 2013 Çarşamba

Bad Religion'la Bir Punk Rock Gecesi


By on 17:43:00

Bu hafta Alt J konserinden sonra dün akşam yine Terminal 5'daydım. Onun gibi biletleri tamamen tükenmiş bir konser vardı. Bu yazıyı konserin ertesi günü yazıyorum, kulaklarım hâlâ çınlıyor ve tam olarak kendime gelemedim. Çünkü dün gece punk rock'ın emektarlarından Bad Religion'ın konserindeydim. Yeni albümleri "True North"un turnesi kapsamında New York'taydı grup.

Bad Religion'ın öncesinde iki ön grup çaldı. Önce Syracuse, New York'tan post-hardcore/ punk rock grubu Polar Bear Club çıktı sahneye. 2005'te kurulan grup, üç albüm yayınladı ama müzikleri beni fazla çekmedi bugünü kadar, dün akşam da ilk kez canlı dinledim. Vokalist Jimmy Stadt, sahnede kendini en fazla dağıtan müzisyenlerden birisi, herhalde konser sonunda bir iki kilo vermiş oluyordur. Ancak tavırları bana zorlama gibi geliyor nedense. Yarım saat çalıp kalabalığı kendilerinden sonra çalacak olan hardcore punk grubu The Bronx için hazırladılar.

İsmini New York'un bir bölgesinden alıyor ama Los Angeleslı bir grup The Bronx. Bad Religion, Amerika turnesinde kendilerine eşlik etmesi için onlara öneride bulununca çok sevinmişler. Vokalist Matt Caughthran, konserde sık sık hem sonunda New York Terminal 5'da çalmaktan, hem de Bad Religion gibi kendilerine idol olmuş bir grupla aynı sahneyi paylaymaktan duydukları mutluluğu tekrarladı. Konsere gelenler arasında çok sayıda hayranları vardı, grup çalmaya başladığı andan sonuna kadar muazzam bir heyecanla şarkılara eşlik ettiler.

Caughthran, AC/DC'den Brian Johnson'ı anımsatan vokal tarzı ve dinleyiciyle kurduğu sıcak iletişim sayesinde salondaki coşku seviyesini çok yükseltti. Gecenin ilk crowdsurfing denemeleri onlar sahnedeyken başladı, sonunda o da katıldı bu denemeye. Bir anda sahneden atladı ve kendini kalabalığın içinde buldu. Üzerine öyle bir hücum ettiler ki, bir ara gözden kayboldu, sesini duyuyorduk ama bedeni gözükmüyordu. Sonra güvenlik görevlilerinin çabasıyla gömlek düğmeleri açılıp dağılmış bir halde sahneye geri döndü ve "You're fucking amazing, motherfuckers!" diye inletti salonu. Artık o anda Terminal 5'daki kitle durdurulamaz bir hale gelmişti; o sırada alt katta sağa sola, öne arkaya gidip gelen kitleye baktığımda gördügüm devinim olağanüstü bir enerji yayıyordu.



Saat tam 21.30'da sahnede dev bir Bad Religion yazısı belirdi ve aynı anda grup üyeleri karşımızdaydı. Yeni albümden "Past Is Dead" ile bomba gibi bir giriş yaptılar. Bomba gibi derken yalnızca müziğin yarattığı elektriği kastetmiyorum, aynı zamanda şarkının sözlerine atıf yapıyorum. Bu dünyada konserine, "Ağırlıklı çoğunluk anlık hazlar peşinde entelektüel fakirlikten hoşnutken toplumun en önemli sektörünün ne olduğunu kim söyleyebilir?" sözleriyle başlayan kaç grup var? Bad Religion'ın punk rock hareketi içinde hep özel bir yeri oldu benim için. Toplumsal, ekonomik, politik sorunlara değinen, dini bağnazlığı hedef alan şarkılarının her biri birer manifesto gibiydi. Punk rock konserlerinde hep görülen pogo dansları, crowdsurfing onların konserinde de vardı ama o fiziksel hareketlilik orada kalmıyordu; dün akşam New York'ta da tarıık olduğum gibi şarkı sözlerini kelimesi kelimesine anlayıp tekrarlayan bir kitle vardı. İçi boş bir hareket değildi oradaki. Graffin de bunu biliyor ve sözleri dinleyicilerin gözleriyle temas kurarak söylüyor, el hareketleri ve mimikleri de bu etkileşimi güçlendirmeye yönelik. Sahnede bir sağa bir sola büyük adımlarla yürüyor ama kendini dağıtıp yerlere atmıyor. Bence bu tavır çok daha etkili. Bad Religion'ın üyeleri sıradışı bir hareket yapmıyor sahnede; abartılı hiçbir şey olmuyor ama sözler o kadar vurucu ki bence gereken sarsıntıyı onlar yaratıyor.



Fucked Up İstanbul'da konser verdiğinde, vokalistin sahneden inip dinleyicilerle sarmaş dolaş fotoğraf çektirmesini, kahkahalar içinde punk rock dinlemenin garipliğini eleştirmiştim. Bad Religion konserinde kahkaha yoktu, hiçbir müzisyen dinleyicilerle gülümseyerek fotoğraf çektirmedi; aksine sisteme, sokakta olana, politik yalanlara, kiliseye öfke vardı. Graffin bir ara şöyle dedi: "Hep New York'un kültürel açıdan en çeşitlilik barındıran, en enternasyonel kent olduğuru söylerler. Bu doğru değil. Çıkın bulunduğunuz bölgede bir yürüyün, karşınıza çıkan hep kilise olur. Asıl bizim geldiğimiz yer enternasyonel." Yani diyordu ki, nereli olursanız olun, Avrupa'dan da gelseniz sonuçta hepiniz aynı kiliseye bağlısınız ve sizi şekilllendiren dini otorite tarafından yönlendiriliyorsunuz.

1,5 saat süren konser boyunca şarkı aralarında çeşitli yorumlarda bulundu Graffin, zaman zaman ona esprileriyle gitarist Brett Gurewitz de eşlik etti. Şarkı sözlerini küfürle doldurmak yerine entelektüel yorumlara yer vermeyi tercih eden Bad Religion, "True North" albümünde "Fuck You" adlı bir şarkı yapınca, şaşırtıcı olmuştu ama albüm hakkında yazdığım yazıda da belirttiğim gibi Graffin orada yaşananlar karşısında küfrü basmanın en kolay yol olduğundan söz ediyor. O şarkıyı da canlı dinledik dün akşam. Binlerce kişinin "Fuck You!" diye bağırması, unutulmaz anlardan birisiydi. Bütün bunlar olurken gecenin en zor işini güvenlik görevlileri yaptı. Dinleyicilerin arasından crowdsurfing yapıp sahneye ulaşmaya çalışanları yere düşmeden yakalamak için epey güç harcadılar.



Yalnızca "True North"tan değil, bilinen eski şarkılarından da çaldı Bad Religion. "True North"taki 16 şarkıdan sadece 7 tanesini canlı dinledik, "Anasthesia", "Recipe for Hate", "No Control", "Sorrow", "We're Only Gonna Die", "Fuck Armageddon... This Is Hell" gibi önceki yıllardan çok sevilen şarkıları da çalarak dengeli bir setlist oluşturmuşlardı.

O akşam Terminal 5'da olanlara teşekkür ettiler giderken. Sayısız eğlence türüyle donatılmış bir kentte Bad Religion konserinde olmayı tercih etmişti gelenler. "Green Day müzikali Broadway'de artık oynamıyor, Hair müzikali de yok, bu durumda en iyi seçeneğiniz bizdik herhalde," diyerek biraz da Broadway şovlarına laf çarptı Greg Graffin.

1979'da lise öğrencisi oldukları dönemde grubu kurdukları günden bu yana 33 yıl geçti. Gitarist Brett Gurewitz'in babasının verdiği 1000 dolarla çıkardıkları ilk albümün geçen yıl 30. yıldönümüydü ama onları bugün dinlediğimizde 30 yıl öncesindeki kadar canlı ve enerjikler. Çocukları yaşındaki müzisyenlerden eksikleri değil, fazlaları var. Çünkü müziklerinin temelini oluşturan fikirleri değişmedi, sağa sola hiç yalpalamadılar, hep savunduklarının arkasında durdular. Yıllar içinde Gregg Graffin, zooloji üzerine doktora yaparak akademisyen oldu, bugün 48 yaşında ve Amerika'nın en saygın üniversitelerinden Cornell'de ders veriyor ama yine politik ve dini otoriteye başkaldırmayı savunan şarkılar söylüyor.  Graffin, şakayla "The Rolling Stones turneye çıktığı sürece biz yaşlı hissetmeyiz," dese de, ortada bir gerçek var: Bad Religion'ın varlığı "İnsan yaşlanınca daha muhafazakarlaşır" şeklindeki tezi bütünüyle çürütüyor.

Setlist: Past Is Dead - We're Only Gonna Die - New Dark Ages - True North - Anasthesia - Generator - I Want to Conquer the World - 21st Century (Digital Boy) - Los Angeles Is Burning - Fuck You - Recipe for Hate - Heroes & Martyrs - Sanity - Robin Hood in Reverse - Land of Endless Greed - You - Do What You Want - No Direction - Beyond Electric Dreams - Dearly Beloved - Come Join Us - No Control - Against the Grain - A Walk - American Jesus - Sorrow - // Fuck Armageddon... This Is Hell - Vanity - Infected - Dept. of False Hope 

-

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate