27.3.2016
Bu yıl Vegan Logic'in festival anlamında odak noktasının Moogfest olacağını daha önce duyurmuştum. (http://www.veganlogic.net/2016/02/moogfest-muzik-sanat-ve-teknoloji.html) Bu nedenle mayıs ayında North Carolina'nın Durham kentinde gerçekleştirilecek festivalle ilgili gelişmeleri yakından izliyorum. Geçen hafta meydana gelen bir olayı ister istemez ülkemizdeki müzik sektörü ile kıyasladım. Konu şu: Nort Carolina eyaletinin yasama meclisi, bir yasa kabul ederek, transseksüellerin kamusal alandaki tuvaletleri sadece nüfus cüzdanlarında belirtilen cinsiyete uygun olarak kullanabileceklerini ve federal yasanın LGBTQ haklarını savunan herhangi bir yerel yasayı geçersiz kılacağını açıkladı.
Kamuoyunda çok eleştirilen, North Carolina Valisi'nin evinin önünde protestolara neden olan yasa hakkında Moogfest ekibinden şu yazılı açıklama geldi.
"Moogfest, evi Durham, kökenlerinin bulunduğu Asheville ve North Carolina eyaletinde yaşayan dostlarımızdan gurur duyuyor. Fakat bu yasaya, dışlama ve bağnazlığı teşvik eden her yasaya şiddetle karşıyız.
Moogfest, yaratıcılığı geliştirmek için yeni teknolojik araçlar yaratmak adına sanatçılarla daima işbirliği yapan mühendis Bob Moog'un mirasına adanmıştır. Kendisi, hayatı boyunca gerçek anlamda yenilik ve gelişmenin dışlama ile değil, işbirliği ile ortaya çıkacağına inandı. Moogfest, herkesin bir araya gelip gelecek için büyük fikirleri tartışabileceği kapsayıcı bir atmosfer önerir. Biz her şeyden önce çeşitliliğe, kendini ifade etmeye ve deneyselliğe değer veriyoruz. Bu ayrımcı yasa, sadece eşitlik, hakkaniyet ve adaletin temel prensipleriyle tezat düşmekle kalmayıp, aynı zamanda bizim ilkesel misyonumuza bir hakarettir.
Festivalde bu meselenin tartışılacağı özel eğitim ve diyalog alanları yaratacağız ve bu yıl Moogfest'in tüm festival katılımcıları, özellikle LGBTQ sanatçıları ve konuşmacıları için güvenli ve içten bir atmosferde gerçekleşmesi için her türlü önlemi alacağız.
Tüm Moogfest hayranlarını bize katılmaya davet ediyoruz. Festival North Carolina'da yapılacak ve bu yasayı protesto etmek için sahnede, sokakta ve sosyal medyada her fırsatı kullanacağız."
***
Ayrımcı ve gerici bir yasa karşısında böylesine net ve sert bir duruş sergilediği için Moogfest organizatörlerini kutlamak lazım. Ne yazık ki ülkemizdeki festivalleri düşününce aklıma bu açıdan olumlu bir örnek gelmiyor. Mesela Rock 'n' Coke'da Gezi kitaplarının festival alanına sokulmadığını hatırlıyorum. İçki yasağına karşı herhangi bir festivalin bu tür bir bildiri ile karşı durduğunu anımsayan var mı? Topkapı Sarayı'nda İdil Biret'in konseri içki ikram ediliyor diye basıldığında kurumlardan bu kadar net bir karşı çıkış geldi mi? Tophane'de sanat galerileri basıldığında ülkenin etkili sanat kurumları, sivil toplum kuruluşları bir araya gelip böylesine net bildiriler yayınladılar mı? "Yayınlasalar ne olurdu ki?" diye soran da olabilir. Bugün Anayasa'nın bile çiğnendiği bir Türkiye'ye varmadan önce yapılmalıydı elbette. Belki de bugüne kadar her gerici uygulamayı, yasayı sessizce benimseyen; her geri adıma uyum sağlayan bir toplumda bunları beklemek gerçekçi değil ama insan kıyaslıyor yine de...
Müzik ve sanat festivallerinin sadece eğlence ve alışveriş demek olmadığını, toplumun kültürel hayatında önemli platformlar yaratabileceğini kanıtlıyor Moogfest. Evet, orası Amerika ve bir yasayı protesto etmek buraya göre daha kolay ama bir yandan da ayrımcılık, gericilik, yobazlık tehlikesi oradan çok bizde mevcut ve buna karşı en dik durması gereken de bizleriz. Ancak hep birlikte ses çıkarılırsa güçlü olabiliriz. Bugüne kadar sessiz kalmanın nelere yol açtığını gördük, bundan sonrasında bir yararı olmaz demeden sesimizi tutarlı bir şekilde yükseltmek gerekli.