19 Mayıs 2016 Perşembe

ANOHNI'DEN ANTROPOSEN ÇAĞINDA MANİFESTO GİBİ PERFORMANS!


18.5.2016

New York - Bu yazıyı bu akşam izlediğim Anohni'nin sarsıcı performansından yaklaşık bir saat sonra yazıyorum. Sanatçının bu ay yayınlanan ilk solo albümü "Hopelessness"ın dünya prömiyeri bugün Red Bull Music Academy New York Festival kapsamında New York'taki görkemli Park Armory binasının yüksek tavanlı, hangar gibi geniş salonunda yapıldı.

İnsanın, dünyayı etkileri milyonlarca yıl sürecek değişimlere uğrattığı Antroposen Çağı'na dair yapılmış en güçlü protest albüm "Hopelessness". Küresel ısınma, drone savaşları, erkek şiddeti, idam cezası, hegemonya, kültür emperyalizmi, kapitalist hırs, ırkçılık, dincilik, cinsiyetçilik ve gericiliğin insanlığı esir aldığı bu döneme yönelik esaslı bir karşı duruş niteliğinde.

Hayatımıza Antony and the Johnsons grubuyla Antony Hegarty olarak giren ama artık yoluna Anohni adını alarak devam eden yetenekli müzisyenin tenor sesinin ruhundaki fırtınaları yansıtma kapasitesine daha önce de birkaç defa canlı tanık olmuş biri olarak, konserde az çok ne göreceğimi tahmin ettiğimi sanıyordum ama yanılmışım: Bugüne kadar görüp dinlediğim en sıradışı, en farklı ve en çarpıcı performanslardan birini izledim bu akşam. Nedenini yazının sonunda daha net anlatmış olabilmeyi umuyorum.

Herkesin ayakta izlediği konser için salona alındığımızda içerde bizi siyah perdenin asıldığı sahne ve adeta elektronik okyanusların dev dalgalar halinde kentlerin üzerine çöktüğü, yerin sarsılıp gökyüzünün yarıldığı doğal bir afeti hatırlatan uğultulu drone'lar ve karanlık ambient ses manzaraları karşıladı. Bir saate yakın bir süre tonu değişmeyen bu müziği dinleyenlerin kimisi bir süre sonra sıkılıp yanındakilerle konuşmaya başladıysa da, bir kısmı da tedirgin edici güzelliğe kaptırdı kendini.

Acaba bu müzik sonunda nereye bağlanacak diye merak ettiğim sırada sahnedeki dev ekranda birden Naomi Campbell'ın dans ettiği siyah beyaz bir video yayınlanmaya başladı. Ünlü mankenin neredeyse bedenini yarı çıplak bırakan bir bikini, dizinin üstüne çıkan topuklu parlak çizmeleri, boynunda haç kolyesi, başında beresi ve onun üzerine taktığı Özgürlük Heykeli'nin tacı ile yaptığı son derece seksi dans bir anda herkesi susturmaya yetmişti ama ilginç olansa çalan müzik aynıydı. Tam 18 dakika boyunca sürdü bu dans. Yanımda duran tanımadığım insanların "Bu ne?" dercesine bana bakıp gülümsemeleri, müzik gibi dansın da fazla uzamaya başladığını ve kimsenin ne olduğunu pek anlamadığını gösteriyordu. Oysa kadına özgü nitelikleri kendinde toplayan bir imajdı Naomi.

Sonunda video bittiğinde bu defa ekranda ağır makyajlı ve yüzü kana bulanmış kızıl saçlı bir kadın belirdi. Naomi Campbell'ın etkisini silecek kadar şaşırtıcıydı. Anohni'nin sesini duyuyorduk ama kendisini görmüyorduk sahnede; ekrandaki kadın, o ses kendisine aitmiş gibi şarkıyı söylüyor görünüyordu. Gördüğümüz karakter, "Ben nasıl bir virüs haline geldim?" diye sorarken, aslında dinleyici kitlesindeki her bireyi de kendisini sistemi devam ettiren bir öğe olarak sorgulamaya yöneltiyordu.

Küresel ısınmanın dünyaya etkisini konu alan "4 Degrees" adlı şarkı başladığında, daha önce virüsü temsil eden kanlı kadın yüzünün yerine farklı bir kadın karakterin yüzü belirdi ekranda ve aynı sırada beyaz kapüşonlu uzun elbisesi, eldivenleri ve yüzünü örten siyah tül kumaştan oluşan kostümünün içinde Anohni de karşımızdaydı. Sahnenin bir yanında albümde de birlikte çalıştığı prodüktör Daniel Lopatin (Oneohtrix Point Never), diğer yanında ise prodüktör Christopher Elms bilgisayarlar aracılığıyla elektronik sesleri kurgularken, Anohni kendisini kostümün içine gizleyerek benliğini videodaki karakterlere yansıtmış, sadece sesi ile varoluyordu. Bu açıdan bana çok ilginç geldi performans. Bir müzisyen ve vokalist olarak egodan sıyrılıp karakterlerin sesi olmayı, ancak Anohni gibi aslen performans sanatçısı olan, görsel-işitsel dengesini böylesine incelikle kurgulayabilen bir yetenek başarabilir.

Konser boyunca izlediğimiz kadın videolarını son yıllarda üzerinde çalıştığı "Future Feminism" projesi için kendisi çekmiş Anohni. Siyahileri ve Asya kökenlileri tercih etmesinin nedeni, beyazların diğer ırklar üzerinde kurduğu hegemonyayı vurgulamak için olsa gerek. Yaşlı ya da genç, siyahi ya da Asyalı, tüm kadınlar hüzünlü ve ağlıyor Anohni'nin videolarında. "Kendim için değil, sizin için yaptım bu albümü," derken kastettiği bu olmalı. Dünyanın derdini yüklenen kadınların sesi olmak için, kendisini sahnede belirsizleştirmenin yolunu çok akıllıca bir yöntemle yerine getirmiş. Anohni'nin yüzünü hiç görmeden ama sesinin güçlü tonlamalarının ruhumuzun en derinlerine ulaştığı farklı bir konserdi izlediğimiz.

"İdam,
Çinliler ve Suudi Arabistanlılar gibi,
Kuzey Koreliler ve Nijeryalılar gibi,
Bir Amerikan rüyası" sözlerini içeren "Execution'ı içimizi titretircesine yorumlarken, siyahi kadının nefes almakta zorlanan yüzünü gördük ekranda. Şarkıların yansıttığı duyguları sahnede yaşayıp, dinleyiciyi de sesiyle o atmosfere olanca gücüyle çekiyor Anohni. Kendi yüzünü videoda kullandığı an ise, "I Don't Love You Anymore"u söylerken gerçekleşiyor.

ABD Başkanı Barack Obama'ya en sert eleştirileri yönelttiği şarkısı "Obama"nın New York'un çoğunluğu genç dinleyici kitlesinden büyük bir alkış alması ise dikkatimden kaçmadı. Çoğu kişinin yakasında da Bernie Sanders rozeti takılıydı.

Sıra son şarkıya geldiğinde insansız hava aracı denilen drone'larla yapılan vahşetlerin söndürdüğü hayatlara değindiği "Drone Bomb Me"yi yine Naomi Campbell'ın rol aldığı farklı bir video eşliğinde seslendirdi Anohni. Gecenin açılışını yapan uzun videodakinin aksine Campbell'in sadece acı yansıtan yüzünü ve yaşlı gözlerini gördük bu şarkıda. İlk başta sarsıcı, çekici, tehlikeli, güzel, dayanılmaz ve seksi bir kadınken, aynı karakter aniden ezilen ulusların hüznünü temsil eden bir kadına dönüşmüştü. Bedene değil, gözlere baktığınızda ortaya çıkan gerçek yıkıcıydı...

"Hopelessness", her insan içindeki kadını bulmalı diyen Anohni'nin kadın cinsine olağanüstü duyarlı bir armağanı olarak görülebilir. Daha önce farklı sanat dallarında kadını anlatmaya çalışan nice eser yaratıldı ama tüm benliğini bu ölçüde işin içine katan sanatçı ender bulunur. Aynı zamanda "Hopelessness" konseri, cinsiyetler arasındaki sınırı da görülmedik şekilde yıkan bir performans olarak kayda geçmeli. Daha önce görüntüsündeki değişikliklerle bunu yapanlar çok oldu elbette ama Anohni, onların aksine kendisini görünmez kılarak sadece sesiyle kadının tüm hallerini, insandaki kadınlığı duyumsatıyor. Altı çizilmesi gereken bir farktır bu. Cinsiyetler ve farklılıklar arasındaki geçişkenlik hiç bu kadar net olmamıştı. Belki de insanların kendisinden farklı etnik kökenden, kültürden, cinsiyetten ve türden herkesi ezdiği Antroposen Çağı'ndaki tüm umutsuzluğun içinde umut ışığı burada!





Şarkı listesi

Hopelessness / 4 Degrees / Watch Me / Paradise / Execution / Ricochet / I Don't Love You Anymore / Obama / Violent Men / Why You Did Separate Me From The Earth? / Jesus Will Kill You / Crisis / Indian Girls / Marrow / In My Dreams / Drone Bomb Me


(Fotoğraflar ve konser videoları bana aittir.)

18 Mayıs 2016 Çarşamba

GOTİK ROCK / POST PUNK / INDUSTRIAL MIX


17.5.2016

Geçen hafta Açık Radyo'nun 20. yılını kutladığımız partide çaldığım 45 dakikalık seti ilgilenenler için paylaşıyorum. Daha önce Vegan Logic programlarında da yer verdiğim şarkılardan oluşan seti Açık Radyo teknikerlerinden Feryal Kabil ile miksledik. Kendisine buradan da teşekkür ediyorum.

1- Gudrun Gut & Myra Davies - Chains
2- Chris & Cosey - Love Bliss (Carter Tutti Remix)
3- In Death It Ends - At None Without
4- Tropic of Cancer - Brave
5- Figure Study - Maze
6- Winter Severity Index - Severity
7- Pink Turns Blue - Your Master Is Calling
8- Geometric Vision - Solitude of Trees
9- Soror Dolorosa - Trembling Androgyneous
10- Astrid Monroe - I Kill You
11- A Certain Ratio - All Night Party
12- Opera Multi Steel - Empire
13- Tanit - Eyes Scream
14- Remain In Silence - Hope In Fear



12 Mayıs 2016 Perşembe

VEGAN LOGIC - MOOGFEST II - 11.5.2016


12.5.2016

Moog synthesizer'ın yaratıcısı Robert Arthur "Bob" Moog'un anısına düzenlenen müzik, sanat ve teknoloji festivali Moogfest'e ayırdığım programların ikincisi, dün akşam Açık Radyo'da canlı yayınlandı.

1- Ben Frost - Seaworld I
2- Jlin - Dark Energy
3- Dawn of Midi - Dysnomia
4- Alessandro Cortini - Rispetto
5- Laurel Halo - Dr Echt
6- Grouper - Living Room
7- Julia Holter - This Is A True Heart
8- Hundred Waters - Chambers (Passing Train)
9- Siver Apples - You and I 
10- Tim Hecker - Bijie Dream
11- Heathered Pearls - Abandoned Mall Utopia (Feat. Shigeto)
12- Moses Sumney - O Superman (Laurie Anderson cover)
13- Explosions In The Sky - Disintegration Anxiety





10 Mayıs 2016 Salı

DİNLEYİCİYİ GRIMES'IN MÜZİĞİNİN İÇİNE ALAN YERLEŞTİRME


10.5.2016

19-22 Mayıs 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan müzik, sanat ve teknoloji festivali Moogfest, birbirinden ilginç performansların yanı sıra son derece ufuk açıcı yerleştirmeleriyle de çok konuşulacağa benziyor. Bunların arasında Realiti, Inside the Music of Grimes adı verilen interaktif yerleştirme, izleyicilere Kanadalı elektronik müzik sanatçısı Grimes'ın müziğinin içine girme olanağı verecek. Ünlü prodüktörün geçen yıl yayınlanan albümü "Art Angels"da yer alan "Realiti" adlı şarkı, Microsoft'un desteklediği yerleştirmenin Kinect teknolojisindeki hareket sensörü sayesinde katılımcıların fiziksel olarak çevreleriyle etkileşime girerken müziği manipüle etmelerini sağlayacak. Dinleyiciler yerleştirmenin içinde hareket ederken, özgün sound ve görsellerle çevrilecek ve böylece görsel-işitsel atmosferi kurgulayan yaratıcı ile kitle arasındaki sınır belirsizleşecek.

Bu yerleştirmenin, teknolojinin müzik deneyimini beklenmedik şekilde zenginleştirme kapasitesine en son örnek olarak Moogfest'te büyük ilgi görmesi bekleniyor. Festivalde özel bir davetle gerçekleştirilecek etkinlikte basın mensuplarına bu yerleştirme tanıtılarak, "Realiti"yi remikslemeleri sağlanacak.


9 Mayıs 2016 Pazartesi

LIMITS OFF: ELEKTRONİK MÜZİK KÜLTÜRÜ İÇİN PLATFORM


9.5.2016

Türkiye'deki elektronik müzik dinleyicileri için sevindirici bir gelişme olarak Limits Off Dijital Platformu hayata geçti.

Platformun bildiğimiz bir klasik web sitesi olmak yerine genç müzik dinleyicilerine yeni bir alternatif sunması, artı bir özellik olarak dikkat çekiyor. Bu yeni anlayışla gençler bir siteye çağrılmıyor; onun yerine hazırlanan merak uyandırıcı içerik, "We Are Where You Are" sloganının gerektirdiği şekilde kullanıcıların olduğu yere taşınıyor.

Limits Off, bu akıllıca stratejiyi benimseyerek, modern dünyada insanın hayatın her alanında kullandığı Facebook, Twitter, Instagram, Youtube, Pinterest, Soundcloud, Periscope, Tumblr, Snapchat ve Line gibi sosyal medya kanallarında aktif olmayı planlıyor. Bu yolla da hızlı paylaşıma dönük geniş bir içerik oluşturup, kurduğu ağla elektronik müzik dinleyicilerini buluşturmayı hedefliyor.

Ben de uzun yıllardır elektronik müziği yakından izleyen bir müzik yazarı ve dinleyici olarak, bu yaklaşımı benimseyen bir platformun oluşturulmasını heyecanla karşılıyorum. Yeni etkinlik duyuruları, farklı DJ miksleri ve elektronik müziğin önde gelen prodüktörleriyle yapılan söyleşileri bulabileceğim böyle bir kanal ağı, fikir olarak olarak bana da cazip geliyor. Üstelik bu türün kendine özgü kitlesinin talep ve görüşlerini yansıtan bir iletişim ağı kurulursa, bunun elektronik müzik kültürünün yaygınlaşmasına önemli katkıları olur.

Benim özel beklentim, tanıtım videosunda Prodüktör/DJ Kaan Düzarat'ın da dediği gibi, ana akımın yanı sıra yeraltı ve deneysel elektronik müziğe de yeterince yer verilmesi. Bugün hemen hemen tüm dijital müzik platformlarına göz attığımızda öne çıkan, ağırlıklı olarak ana akım oluyor. Limits Off'un adına da uygun bir yaklaşımla bunu değiştirme yönünde etkisi olursa fark yaratır.

Limits Off'un görsel - işitsel içerikler ve merak edilen soruların yanıtlandığı bilgi verici, eğlendirici videolar ile ülkemizdeki elektronik müzik kültürünün daha zengin bir hale gelmesinde öncülük etmesini diliyorum. Elektronik müziğin eğlendirici yönü ile birlikte, farklı felsefelerden ilham alan ve toplumsal konulara da değinen sofistike yanının da tanıtılmasını isterim. Müziklerinde bunun yansımalarını görebileceğimiz pek çok yerli ve yabancı prodüktör bulunuyor.

Aşağıda izleyebileceğiniz tanıtım videosunda ülkemizden ve yurtdışından prodüktör ve DJ'lerle yapılan röportajlarla birlikte, dinleyicilerin de görüşleri yer alıyor. İstanbul elektronik müzik atmosferinden görüntüleri yansıtan videonun yönetmenliğini "Remake, Remix, Rip-off (Motör)" belgeselinin yönetmeni Cem Kaya üstlenmiş.

Ayrıntılı bilgi için adresler:




4 Mayıs 2016 Çarşamba

VEGAN LOGIC - MOOGFEST I - 4.5.2016


4.5.2016

Bu haftaki Vegan Logic'i tümüyle 19-22 Mayıs tarihlerinde North Carolina'nın Durham kentinde yerinde izleyeceğim müzik, sanat ve teknoloji festivali Moogfest'e ayırdım. Gelecek hafta da ikinci bu festivale katılan sanatçılardan oluşan özel bir seçki yer alacak Vegan Logic'te... Umarım yeni sesleri keşfetmek isteyenler için iyi bir öneri oluşturur bu kayıtlar.



1- Gary Numan - The Calling
2- Daniel Lanois - Opera
3- Afrikan Sciences - Releasing Elements
4- Arthur Russell - Instrumentals, Vol 1, Pt. 1
5- Oneohtrix Point Never - Power of Persuasion
6- Jaakko Eino Kalevi - Jek
7- Made of Oak - Side Rides
8- Rabit - Let Moss Be Moss
9- Rival Consoles - Odyssey
10- Ryan Hemsworth - Afterglow
11- Julianna Barwick - Dream Baby Dream
12- tAZ Arnold - The Telephone Call (Kraftwerk cover, Nosaj Thing Remix)



Translate