Her yıl olduğu gibi, Yıllık Müzik Değerlendirmesi kapsamında 2016 için de “Yılın En İyi Film Müzikleri” kategorisini gözden geçirdim. Yıl boyunca yayınlanan orijinal film müziklerini değerlendirdiğimde aşağıdaki seçki oluştu. Bu listeyi yaparken farklı sanatçıların müziklerini bir araya getiren soundtrack albümleri değil; bir sinema filmi, belgesel ya da TV dizisi için özel olarak bestelenen orijinal film müziklerini yani “film score” denilen kategoriyi ele aldım.
Listedeki film müziklerini kendi aralarında bir sıralamaya tabi tutmadım; yüzlerce film müziği arasından sıyrılarak öne çıkanları bir araya getirdim. Bunlar arasında, dikkat çekici bir şekilde, psikolojik dram, gerilim ve korku filmlerinin ağırlığı olduğunun farkındayım. Sanırım dehşet, gerilim ve korku gibi duyguların müzikte son derece etkileyici yansımalar doğurduğundan olsa gerek.
Scott Walker - The Childhood of a Leader
Brady Corbet’nin Sartre’ın aynı adlı kısa öyküsünden sinemaya uyarladığı The Childhood of a Leader filminin müziği, besteci, şarkı yazarı ve prodüktör Scott Walker’ın yaratıcı dehasının yeni bir örneği. Varlıklı bir aile ortamında doğup büyüyen faşist bir liderin geçirdiği mutsuz çocukluğu konu alan film, faşizmin kökenlerine dair ilginç gözlemleri de içeriyor. Psikolojik dram türüne uygun olarak orkestra temelli ve yaylıları öne çıkaran gerilimli bir müzik söz konusu albümde. Scott Walker’ın muhteşem bariton sesini duymuyoruz ama müzik büyük bir güçle benzer bir etki yaratıyor.
Atticus Ross, Leopold Ross, Bobby Krlic - Almost Holy
Ukrayna’daki bir rahibin sokakta yaşayan çocukların ve uyuşturucu bağımlılarının kurtulmasına yardım edişini konu alan Almost Holy, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra ülkeyi saran yoksulluk, yolsuzluk, uyuşturucu bağımlılığı ve çatışma ortamını beyazperdeye taşıyor. Steve Hoover’ın yönettiği belgesel, Atticus Ross, Leopold Ross ve The Haxan Cloak’tan Boby Krlic’in müzikleriyle daha sarsıcı bir hale gelmiş. Atticus Ross’un besteci Nich Chuba ile işbirliği yaptığı Mokhnenko adlı parçanın da çok iyi örneklediği gibi karanlık sokakların ruhu, dark ambient soundu ile çok başarılı yansıtılmış.
Clint Mansell - High Rise
Yılın çok konuşulan filmlerinden High Rise, J. G. Ballard’ın 1975 tarihli aynı adlı romanından Ben Wheatley tarafından sinemaya uyarlandı. Margaret Thatcher’ın yükseliş döneminde genç bir doktorun toplumun geri kalanından soyutlanarak içinde yaşadığı lüks gökdelene tapınmaya başlaması ve sonrasında binada oturanlar arasında gelişen gerilim anlatılıyor. Ballard’ın bilimkurgu, fantastik dramasına besteci Clint Mansell’in yaptığı müzik, garip bir şekilde hem dinler dinlemez insanı ele geçirecek kadar büyüleyici hem de bu hisle uyumsuz bir tedirginlik yaratıyor. Bunu başarmak da büyük yetenek elbette.
Cliff Martinez - The Neon Demon
2014’te TV draması The Knick’in müziği ile listeme giren Cliff Martinez, bu kez Nicholas Winding Refn’in yönettiği psikolojik gerilim filmi The Neon Demon için bestelediği müzikle gündemde. 16 yaşındaki bir kızın Georgia’daki ufak bir kasabadan Los Angeles’a taşınıp modellik yapmaya başlamasıyla yaşadığı rahatsız edici olayları konu alan filmin müzikleri, görseli desteklemekle kalmayıp etkisini artıracak kadar ürpertici. Film müziği yaratırken yönetmen gibi düşünmenin önemini vurgulayan Martinez, bu sayede hem sahnelerdeki melodramı ve espriyi hem de dehşeti yakalamış.
Abel Korzeniowski - Nocturnal Animals
Tom Ford’un yönettiği Nocturnal Animals, sanat galerisi sahibi bir kadının, eski kocasının yazdığı bir romanı gizli bir tehdit simgesi olarak yorumlamasıyla gelişen psikolojik bir gerilim filmi. Filmin müziklerini yaratan besteci Abel Korzeniowski, bir yandan psikolojik bir dram diğer yanda gerilim özelliklerini barındıran film için orkestral ama elektronik öğeleri de işin içine katan ilginç bir film müziği yapmış. İlk yarısı neredeyse müziksiz geçen filmin ilk yarısında kullanılan müzik ise, arka planda kalan değil, izleyiciye kendisini her an hissettiren bir unsur olarak dikkat çekiyor.
Mark Korven - The Witch
Robert Eggers’a geçen yıl Sundance Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülü kazandıran The Witch, 17. yüzyıl İngilteresi’nde doğaüstü güçlerin işin içine girdiği bir halk efsanesini konu alan bir korku filmi. Filmdeki dehşetin yoğunluğunu artıran temel unsur ise, Mark Korven’ın derin müziği. Kanadalı besteci, elektronik sesleri devre dışı bırakarak sıradışı akustik enstrümanları (örneğin içine su konularak viyolonsel arşesi ile çalınan vurmalı çalgı waterphone gibi) kullanmış. Bu sesler çellonun sınırlarını zorlayan yaylı sesleriyle buluşunca filmde daha tekinsiz bir atmosfer yaratılmasına olanak sağlamış.
Max Richter - The Leftovers
HBO dizisi The Leftovers’ın 2. sezon müziklerinde yetenekli besteci Max Richter’ın imzası var. Bu da bir psikolojik gerilim, fantastik bir dram. Max Richter’in tedirgin bir gidişatı haber veren müziği, klasik enstrümantasyon ile elektronik sesleri buluştururken takdir edilecek bir mükemmelliğe ulaşıyor. Minimalist ambient müziğin içindeki duygu yoğunluğunu yeni katmanlarla artırma konusunda bence en yetkin müzisyenlerden birisi Richter. 2. sezon müziklerinde gitar temalı parçalar olduğu gibi, elektronik odaklı parçalar da var, her ikisini kesiştirenler de. Max Richter’in müziğini çok boyutlu kılan da bu yaklaşımı.
Bobby Johnston - City of Gold
Pulitzer ödüllü yemek eleştirmeni Jonathan Gold’un Los Angeles yiyecek sektöründe kalemiyle yarattığı devrimi konu alan City of Gold’un orijinal film müziği, multienstrümantalist Bobby Johnston tarafından yapılmış. Albümdeki parçalar, Johnston’ın beste yaparken birçok farklı enstrümanı kullanarak keyif aldığını duyumsatıyor. Sanki sokakta duyduğunuz müzikler gibi çeşitli ve renkli bir soundtrack ortaya çıkmış. Çoğu filmde duyduğumuz abartılı ve suni müziğin tersine çok sıcak ve gerçek hayatın içinden bir sound yakalamış.
Brian McComber - Krisha
Trey Edward Shults’ın ilk yönetmenlik denemesiyle iyi bir çıkış yaptığı Krisha’nın müzikleri indie grup Dirty Projectors’ın eski davulcusu Brian McComber’ın eseri. 10 yıl önce terk ettiği ailesinin yanına Şükran Günü dönen ve eski bir bağımlı olan Krisha’nın geçmişle hesaplaşmasını anlatan filme uygun olarak karakterin yaşadığı duygusal çalkantılarla örtüştürülebilecek bir film müziği yapmış McComber. Soundtrack albümde perküsyon seslerine karışan kuş sesleri ile ilginç atmosferler yarattığı “The Woodpecker Pt. 2” gibi ilginç parçalar var.
Nicholas Britell - A Tale of Love and Darkness
İsrailli yazar Amos Oz’un otobiyografik romanı “A Tale of Love and Darkness”dan aynı adla sinemaya uyarlanan film, oyuncu Natalie Portman’ın ilk yönetmenlik denemesi. Filmin müziklerini yapan Nicholas Britell, dramı abartmayan yalın ama güçlü bir soundtrack yaratmış. Elektronik ya da sentetik seslerden arınmış bir sound söz konusu. Caitlin Sullivan çello, Kyle Ambrust keman çalarken, onları yeteneği dozunda bir orkestra soundu ile bir araya getirilmiş. Soundtrack albümde özellikle mezzo soprano Re'ut Ben-Ze'ev’in vokali ile piyanoya eşlik ettiği “Emunah v'Omanut”un duru güzelliği unutulmaz.
Johann Johannsson - Arrival
Günümüzün yetenekli bestecilerinden Jóhann Jóhannsson, geçen yıl Sicario adlı filmin orijinal müziği ile listemin en tepesindeydi. Bu yıl Çinli Amerikalı yazar Ted Chiang’in kısa öyküsünden sinemaya uyarlanan Arrival’ın müziği ile en iyiler arasında yine iddialı. Jóhannsson, yönetmen Denis Villeneuve ile üçüncü kez işbirliği yaptığı bu filmde, prodüksiyon hazırlık aşamasında senaryoyu okuyup çok etkilenince hemen beste yapmaya başlamış ve film ilerledikçe içine girmiş. Sıradışı vokal kullanımı ile dikkat çeken Kangaru adlı parça, bir filmde duyabileceğimiz en sıradışı müziklerden olabilir. İzlandalı besteci, müziğini yaptığı filmin karakterini öylesine iyi yansıtma becerisine sahip ki, bu sayede kendisini tekrarlama tehlikesini de her defasında akıllıca savuşturuyor.
Mac Quayle - Mr. Robot (2. Sezon)
Sam Esmail tarafından kaleme alınan psikolojik gerilim türündeki Amerikan televizyon dizisi Mr. Robot, gündüzleri siber güvenlik mühendisi olarak çalışırken geceleri kanunsuz bir hacker olan Elliot adındaki genç bir antisosyal programcıyı merkezine koyuyor. Bu dizinin ikinci sezonunun müziklerini prodüktör/besteci Mac Quayle yaratmış. İçinde 52 parçanın yer aldığı bu elektronik müzik koleksiyonu, görüntülerden bağımsız olarak kendi başına da ayrı bir değere sahip. Elektronik seslerin duyguları yansıtmakta yetersiz olduğunu hâlâ tartışan varsa, bu albümü dinlesin derim.
Colin Stetson - Outlaws and Angels
En İyi Film Müzikleri listemde yer alan tek western filmi, JT Mollner’ın yönettiği Outlaws and Angels oldu. Film pek iyi eleştiriler alamasa da müzikleri ilgiyi hak ediyor. Saksofoncu, besteci ve multienstrümantalist Colin Stetson’ın deneysel yöntemleriyle çıkardığı sesler, insanda sanki sallanan bir teknedeymiş gibi bir his yaratıyor. Gürültüler, drone’lar ve uğultular arasında Colin Stetson’a yakışacak bir tuhaflığa sahip. Bir western filminde duymayı beklemeyeceğim kadar farklı.
Brook Blair, Will Blair - Green Room
Jeremy Saulnier’in yönettiği Green Room, punk rock grubu The Ain’t Rights’ın Neo-Nazi bir barda cinayete tanık olduktan sonra hayatta kalmak için verdiği mücadeleyi anlatan bir korku filmi. Brooke ve Will Blair kardeşlerin elinden çıkan müzikler, atmosferik ve elektronik ses tasarımlarıyla gerilimin dozunu artırmakta çok başarılı. Öfkeli gitarlarla coşan metalik sound, punk ruhunu filme aktarırken; synthesizer’larla buluşan perküsyonun yıkıcılığı John Carpenter’ı anımsatan bir karanlığın habercisi.
Nascuy Linares - Embrace of the Serpent
Kolombiya’nın ilk Oscar adayı olan Embrace of the Serpent, ait olduğu topluluğun hayatta kalan son üyesi olan Amazonlu şaman Karamakate’nin ve kırk yılı aşkın bir süre onun topraklarında yetişen kutsal bir şifa bitkisini arayan iki bilim insanının öyküsünü anlatıyor. Ciro Guerra’nın yönettiği film, Cannes’da geçen yıl dakikalarca ayakta alkışlanarak Sanat Sineması Ödülü’nü almıştı. Siyah-beyaz çekilen filmin müziklerini yapan Venezuellalı besteci Nascuy Linares, görüntülerdeki gri atmosfere ve Amazonlar’ın zorlu doğasına uyum gösterecek şekilde yerel sesleri de kullanarak özgün ve karmaşık bir soundtrack yaratmış. Bunun sonucunda ortaya çıkan ambient ses tasarımları, adeta alan kayıtlarını modern bir enstrümantasyonla buluşturan bir şarkı gibi tınlıyor.
Aaron Dessner, Bryce Dessner - Transpecos
Amerika’nın Meksika sınırında üç sınır devriyesinin uyuşturucu kartellerine karşı mücadelesini anlatan gerilim filmi Transpecos’un müziğini The National’ın üyeleri Aaron Dessner ve Bryce Dessner üstlenmiş. Geçen yıl The Revenant filminin müziği için Ryuichi Sakamoto ile işbirliği yağan Bryce Dessner, bu kez Transpecos için kardeşiyle akustik ve elektronik gitarları öne alan, kimi zaman ambient kimi zaman folk tınılarıyla çok güzel 18 kısa beste yapmış.
Barfak - The Provisional Death of Bees
2016’nın en iyi film müzikleri listeme bu yıl İranlı progresif grup Barfak’tan da bir katkı var. Maryam Firuzi tarafından yazılıp yönetilen The Provisional Death of Bees adlı film, cinsiyeti nedeniyle yaratıcı faaliyetleri engellenen bir kadın sanatçının çıkış arayışını konu alıyor. Barfak’ın ambient dokunuşlarla kurguladığı müzik, gizemli bir hayalin içinde hissettiriyor insanı.
Mondkopf, Karsten Fundal - Bridgend
Danimarkalı yönetmen Jeppe Rønde’nin filmi, Galler’deki maden kasabası Bridgend’de, 2007 yılından itibaren meydana gelen intiharlara odaklanıyor. Parisli elektronik müzik prodüktörü Mondkopf’un Danimarkalı prodüktör Karsten Fundal ile birlikte yarattığı soundtrack, etkileyici elektronik ses manzaralarına yaylılarla orkestral bir dram katmış. Gerçek hayatta yaşanan bu kâbusun neden olduğu rahatsızlığın boyutu yeni intiharlarla artarken, Mondkop’un giderek tonu yükselen elektronik ses manzaraları da ona eşlik ediyor.
Nick Cave, Warren Ellis - Mars
Nick Cave ve Warren Ellis’in müziklerini yaptığı, Ron Howard’ın yönettiği Mars adlı dizi, geçen kasım ayında National Geographic kanalında gösterilmeye başlandı. 2033 yılında Mars’a gönderilecek ilk astronot ekibinin öyküsünü anlatan altı bölümlük dizi, müzikleri ile de çok konuşulacağa benziyor. Nick Cave, güçlü sesi ile ne söylese insanı çarpabilir ama o bariton ses gümbür gümbür perküsyon, bas ve tuhaf elektronik cızırtılarla birleşince olumlu anlamda yıkıcı olmuş. Soundtrack albüm tümüyle ihmal edilemeyecek kadar iyi.
Ryuichi Sakamoto - Nagasaki: Memories of My Son
Hiç durmadan üreten bu olağanüstü yetenek, geçen yıl Alva Noto ile birlikte yarattıkları The Revenant’ın müzikleriyle büyük heyecan yaratmıştı. Şimdi de Japon yazar ve yönetmen Yoji Yamada’nın Nagasaki: Memories of My Son adlı filminin müzikleri ile alkışı hak ediyor. Sakamoto, 1945’te Nagazaki’ye atom bombası atıldığında oğlunu kaybeden bir anneyi konu alan hüzünlü filmin orijinal film müziğinde, her zamanki gibi klasik müziği deneysel yaklaşımla bir araya getirmiş. Piyanonun ön planda olduğu parçaların yanı sıra yaylılar ve akordiyon da kullanılmış. “August 9th 11:02 AM” adlı parça, 40. saniyeden itibaren atom bombasının atıldığı korkunç anı synth drone’larıyla adeta bir kez daha yaşatıyor.
OGRE, Dallas Campbell - Night of the Living Dead
Tüm zamanların en beğenilen korku filmlerinden “Night of the Living Dead” için bu yıl yeniden soundtrack yapıldı. Video oyunları ve görsel medya için müzik besteleyen İngiliz ses tasarımcısı Robin Ogren ve Amerikalı synthesizer uzmanı Dallas Campbell bir araya gelip bu zorlu işe soyundu. Farklı ülkelerde yaşamalarından dolayı aralarındaki uzaklık, daha önceden yapılan müziğin belirleyiciliği ve ortada bitmiş bir film olmasına karşın bu dezavantajları aşıp vintage synthesizer’larla etkisi direkt olarak hissedilen bir soundtrack yaratmışlar. Yakın plan çekimlerle dolu film için doğru tercih.
Ben Salisbury, Geoff Barrow - Black Mirror: Men Against Fire (3. Sezon)
Geçen yıl Ex Machina’nın müzikleri ile en iyi film müzikleri listeme giren ikili bu kez, Charlie Brooker’ın kült TV dizisi Black Mirror’ın 3. sezonunda “Men Against Fire” başlıklı bölüme yaptıkları müzikle gündemde. Ses tasarımcısı Koenraad Ecker’in deneysel çellosu ve The Bristol Ensemble’ın yaylı katkısıyla klostrofobik bir soundtrack yaratmış ikili. Diziyi seyretmeyenler bile, sadece müzikleri dinleyerek diziye dair çıkarsamalarda bulunabilir. Dark ambient atmosferi arka planda varlığını sürdürürken alçalıp yükselen synthesizer efektleri müziğin gücünü tartışmasız ortaya koyuyor.
Clint Mansell - Black Mirror: San Junipero
Black Mirror’ın “San Junipero” başlıklı bölümünün en unutulmazlar arasına girmesine neden olan temel faktörlerden birisi, Clint Mansell’in synth temelli orkestral ambient müziği. Hüznü, tedirginliği, umudu, korkuyu ve aşkı dile getirmede Mansell’in müziğinin ayrı bir katkısı olduğu kesin. Muhtemelen sonu mutlu biten bir bölüm olmasının etkisiyle, Ben Salisbury ve Geoff Barrow’un dizi için yaptığı bestelerin aksine karanlık değil, melankolik bir kimliği var müziğin. İnsanı hayal dünyasına sürükleyecek kadar güçlü; gergin ve hüzünlü anlarda bile dingin bir soundtrack. Elektronik ile akustiği mükemmel bir altyapıda iç içe geçirip, insan ruhunun derinliklerine inen olağanüstü bir film müziği yaratmış Mansell.
A Winged Victory For The Sullen - Iris
Ambient elektronik ikilisi A Winged Victory For The Sullen, Fransız gerilim filmi Iris için yaptığı müzikle yılın en iyi film müzikleri listemde yerini aldı. Dustin O’Halloran ve Adam Wiltzie, uzun zamandır işbirliği yaptıkları ses mühendisi Francesco Donadello ile Berlin’de başlattıkları kayıtları Budapeşte’de 40 kişilik orkestra eşliğinde sürdürerek tamamlamış. Hem analog elektronik deneyler yaparak, hem de geniş bir orkestra ile çalışarak modern ve aynı zamanda sinematik bir sound elde etmişler. Jail Lespert’in yönettiği film, Paris’in merkezinde zengin bir bankerin eşinin kaçırılmasıyla başlayan olayları anlatıyor.
Si Begg - Hard Tide
Deneysel elektronika prodüktörü ve DJ Si Begg, İngiliz gerilim/dram filmi Hard Tide’da gerçekten iyi bir iş çıkardı. Gerçek hayattan sinemaya uyarlanan film, bir uyuşturucu kaçakçısı ile 9 yaşındaki bir kız çocuğunun ortaya çıkan zorunluluk nedeniyle birlikte polisten ve diğer suç çetelerinden kaçışını anlatıyor. Breakbeat, hip hop, deneysel tekno ağırlıklı elektronik soundtrack, ilgimi ilk dinleyişte cezbedecek kadar renkli ve yaratıcı.
Pedro Bromfman - Narcos (2. Sezon)
Netflix dizisi Narcos’un 2. sezonu için Brezilyalı besteci ve prodüktör Pedro Bromfman’ın imzasını taşıyan müzik, suç filmlerindeki gibi heyecanı ayakta tutacak şekilde bol perküsyonlu ve karanlık. Kokain ticaretinden milyarder olan Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar’ın öyküsünü anlatan dizi için Bromfman, Kolombiya’nın yerel enstrümanlarını kullanarak ve bunların birçoğunu da kendisi stüdyoda ilk kez çalarak yaratmış.
Alex Somers - Captain Fantastic
Matt Ross’un yönettiği komedi/dram filmi Captain Fantastic, çocuklarını medeniyetten uzakta ve farklı bir eğitim sistemiyle yetiştiren bir çiftin yaşadıklarını ve eşi öldükten sonra babanın çocuklarını yeniden kente götürmek zorunda kalışını anlatıyor. Müzikleri yapan Alex Somers, 84 doğumlu bir müzisyen ve görsel artist. Genç besteci, geçmişe dair duyguların gelecekle çatıştığı bir ortamı modern klasik ve ambient seslerle ve zengin bir orkestrasyonla çok başarılı aktarmış.
Alexandre Desplat - The Light Between Oceans
Ünlü besteci Alexandre Desplat, bu yıl birçok film ve TV dizisinin müziklerine imza attı. Ben aralarından en çok The Light Between Oceans adlı filmin müziklerini beğendim. Derek M. Cianfrance tarafından yönetilen romantik dönem filmi, Çanakkale Savaşı’ndan Avustralya’ya döndükten sonra bir deniz fenerinde gözlemci olarak çalışmaya başlayan eski bir askerin karısıyla birlikte kurduğu sessiz hayatın kıyıya vuran bir bebekle değişimini anlatıyor. Desplat, dönem filmlerindeki başarısını bu filmde de gerek orkestral sound gerekse filmin temalarıyla çok iyi örtüşen sürükleyici melodilerle yinelemiş.
Lesley Barber - Manchester by the Sea
Kenneth Lanergan’ın yönettiği Manchester by the Sea’nin orijinal film müziği besteci Lesley Barber’ın eseri. Film, erkek kardeşinin ani ölümüyle yıllar önce yaşadığı Massachusets eyaletindeki kıyı kentine dönen kahramanın yeğeninin velayetinin kendisine kalmış olduğunu öğrenmesiyle karışan hayatını konu alıyor. Barber, filmde günün üzerine çöken karanlığın içinden ışığa da geçit verecek, bazen ağırlaşsa da yeri geldiğinde insanı hafifletebilecek çok duygusal bir soundtrack yaratmış.
Thomas Newman - Finding Dory
Walt Disney ve Pixar işbirliğinin ürünü 3D animasyon filmi Finding Dory, kayıp balık Dory’nin arkadaşlarıyla birlikte ailesini ararken çıktığı uzun yolculuğu anlatıyor. Yönetmen Andrew Staton filmin müziği için üçüncü kez Thomas Newman ile işbirliği yaptı. Aslında bu tarz büyük orkestralarla kaydedilen film müziklerine şahsen çok yakın değilim ama Newman kendi yönettiği 83 kişilik dev bir orkestra ile abartılı olmayan bir uyumu yakalamış.
Clark - The Last Panthers
Elektronik müzik prodüktörü Clark, altı bölümlük korku dizisi The Last Panthers'a yaptığı müziklerde büyüleyici bir karanlık gizemi ilmek ilmek örmüş adeta. Duyguları ses dokularının içine yetkinlikle enjekte etmiş ve bunu yaparken de piyano, yaylılar, canlı davul, gitar gibi akustik enstrümanları modüler synth ve diğer elektronik aletlerle bir arada kullanıp çok zengin bir sound yaratmış.
James Newton Howard - Fantastic Beasts and Where to Find Them
JK Rowling'in aynı isimli ansiklopedik kitabına dayanan “Fantastic Beasts and Where to Find Them”adlı film, fantastik yaratıklar hakkında kitap yazan bir yazarın gezi notları olarak karşımıza çıkıyor. Filmin James Newton Howard tarafından bestelenen müzikleri bir JK Rowling hikayesine yaraşacak şekilde merak unsurunu daima sıcak tutan, yaratıcı bir orkestral soundtrack.
Michael Giacchino - Doctor Strange
Marvel Comics’in ünlü süper kahramanı Doctor Strange’i hayata geçiren filmin Michael Giacchino imzalı müzikleri ilk dinlediğimde beni fazla çarpmadı. Bu tür filmlerde fazla abartılı bir sound neredeyse artık gelenek ancak Giacchino’nun bestelerindeki incelik dinledikçe ilgimi cezbetti. Sadece duyguları coşturmak için çılgınca yükselip alçalan ritimler yok; aynı zamanda sağa sola koşan, bazen yavaşlayan, yandan dolanan şaşırtıcı parçalar da buldum. Bunun yanı sıra soundtrack albümde piyano-yaylı büyüsünü sergileyen klasikler de yer alıyor.
Mica Levi - Jackie
Jackie Kennedy’nin hayatından bir kesit sunan Jackie adlı filmin Mica Levi imzalı soundtrack albümünden. Geçen yıl Under the Skin ile büyük beğeni toplayan Levi, bu kez yine filmi şekillendirecek kadar güçlü bir soundtrack yaratmış. Levi’nin yaylı soundunu eğip bükerek kullanışı, bana hep sanki sarhoşken dik yürüyemeyen bir insanı hatırlatıyor. Geçen yıl “Under the Skin” filmine yaptığı müziklerde de aynı tarz kullanımı tercih etmişti. Yaylıların klasik orkestra soundu içindeki geleneksel kimliğinden kurtulup farklı bir kimliğe bürünmesini, bu alışılmadık tarzı seviyorum. Jackie Kennedy’nin yaşadığı duygusal çalkantı, çöküntü ve ağırbaşlı hüzün daha iyi anlatılamazdı. Bu açıdan yorumlandığında Mica Levi’nin çok katmanlı müziği, onun hikâye anlatıcılığına yaptığı katkıyı da belgeliyor.
Mogwai - Atomic: Living In Dread and Promise
Mark Cousin’in Atomic: Living In Dread and Promise adını taşıyan atom enerjisi belgeselinin müzikleri Mogwai’nin eseri. Grup, Rave Tapes albümünden sonra kaldıkları yerden daha ileriye gidip, yoğunlaşan synthesizer kullanımı ile daha sert ve duygusal anlamda sarsıcı bir kayıtla yeniden merhaba dedi. Dinledikçe derinliğine inilen, yer yer huzursuzluk hissi vererek merakı ve belgeselin dramatik niteliğini artıran bir soundtrack Atomic.
Roque Baños - Don’t Breathe
Fede Alvarez’in yönettiği Don’t Breathe, varlıklı bir kör adamın evine kolayca girip servetle çıkacaklarını düşünen üç hırsızın soygun sırasında başlarına gelen dehşet verici olayları anlatıyor. Roque Banos’un filmin müziklerini yaparken araba, mutfak ve bahçe gereçleri ile depoya atılan ev aletlerini enstrümana çevirmiş. Masum objeleri kullanarak korkunun müziğini yaratma fikri oldukça sıradışı ve merak uyandırıcı.
Trent Reznor, Atticus Ross - Before the Flood
Leonardo di Caprio’nun iklim değişikliği ve küresel ısınmayı anlatan belgeseli “Before the Flood”un soundtrack albümü için bir A takımı oluşturulmuş dersem abartılı olmaz. Trent Reznor ve Atticus Ross’un müzik süpervizörü olarak görev aldığı ekipte ayrıca yetenekli besteci Gustavo Santaoalla ve enstrümantal rock’ın önde gelen gruplarından Mogwai yer alıyor. Küresel ısınma gerçeğiyle yüzleşen insanoğlunun dehşeti, korkusu ve paniği, bu usta ekibin müziklerinde ajite edilmiş elektronik seslerle akustik enstrümanların eşsiz diyaloğunu ortaya çıkarmış.
Yann Tiersen - Ouragan
Karayip adalarını ve Güney Amerika’yı vuran tropikal bir kasırgaları anlatan Ouragan, 3 yıllık bir süre içinde 12 ülkede çekilen belgesel türü bir yapım. Cyril Barbançon, Jacqueline Farmer ve Andy Byatt’ın saatte 200 kilometrelik bir hızla ilerleyen kasırganın yarattığı yıkımı ortaya sermek için NASA ve Yann Tiersen ile işbirliği yapmış. Film, kasırgaların insanlarda ve hayvanlarda yarattığı dehşeti onların gözlerinden yansıtırken, besteci ve multienstrümantalist Yann Tiersen’in piyano ile yaylıları öne çıkaran dingin modern klasik melodileri endişeyi sesle tanımlıyor. Ancak onun gibi usta bir besteci bir kasırgayı böylesine dingin ama sarsıcı yansıtabilirdi. Soundtrack’te insanı içine çeken derin ve büyüleyici gitar drone’larını da unutmamış Tiersen.